KOŞ SICACIK BİR EKMEK AL ŞİMDİ

Evine yolladığım Füruzan kendinden emin dimdik ayaktaydı şimdi,iki büklüm insanları ezerler kızım dedim hep kendinden emin ol kendine ve o güzelliğine güven


o adımlarındaki topuk seslerin sürekli bunu söylesin canımcım ve bunu anlatsın kulaklarına hayat bize bir defalık sunulmuş bir armağan onun bunun lafı değil senin sözlerin önemli kendinde



ve senin harika bir evladın var ,baksana yarın bir berbere gidelim her kavga dövüş sonrasında her kadının yaptığı gibi,saç modelini rengini değiştirelim bu kendine iyi gelir,bir kaçta kıyafet ..

kimseyle söz düellosuna sakın girme kocan dahi olsa,sus,boş ver susmak yenilgi değildir

bak ben senden sekiz yaş büyüğüm eh artık sende toy acemi değil harika bir olgun kadınsın artık..

Aslında bunu diyen ben masayı ikiye ayırıyordum bir aralar neredeyse sinirlenmek çok kötü bişi aslında kendini kontrol edemeyen insanlar her şeyi yapabilir o anki insan başka biri sanki,ama işte sinir sistemimiz çökebiliyor bazen,bu ben miyim dediğimiz anlar olmuyormu sanki?


KOŞ SICACIK BİR EKMEK AL ŞİMDİ

Biz şu yeşillerin tonunda okyanus ile gökler gibiydik
cıvıl cıvıl adım attığımız caddelerin gülen gözleriydik
parklarda yatıp kuşları seyreder çocuk sesleri dinlerdik
okuduğumuz kitabı yüzümüze kapatıp sevgimizi söylerdik


Her sözcükte kutsal bir yemin biz yaşam boyu derdik
kavgalar geçerken saldırıya sonunda yinede gülerdik
acılarımızı sevinçlerimizi terleyen alnımızda silerdik
gülen göz bebeklerimizin içinde kendimizi seyrederdik



Çocukların oyun taşlarını koy ceplerine gülümset beni yine
şeytanın çığlıkları boğulsun dualarımız kutsal mabedimizde
kötü sözleri dizelim kara maskeli ölüm mangalarının tam önüne
mutfakta yumurta birazda domates koş sıcacık bir ekmek al şimdi

bu kadarcık bir dünya bile

yeterde artar bize

saliha hanım
bak yine kayıp sayfalarım işte
şiir kıyısından akıp giden yaşam ile
1947_2013