" bahanesiz git "Tek atımlık iklimleri yırtacak bir kurşun sesi Ben ölürken, sen uyuyacaksın Omuzlanması gereken bir tabutluk günahım vardı Toprak kokusu ile sevişen yağmur tanelerini öpüyorum Kefen beyazının serpiştiği saçlarıma dokunma Bana yaralarımı kanatan okşayışı bir daha sakın sunma Ustura kesiği sözlerinle, Konuşabilirsin hiç yalpalamadan Yeterince sustuğun kelimelerden alarak intikâmını Ve beni soranlara tanımsız gözlerle bakabilirsin Cami avlusuna bırakılmış bir çocuk umursamazlığında Keşke diyorum, her durağında indirip bindirdiğin bu aşkın Son durağında unutuverseydin beni Titreyen parmaklarımla, Sapıtmadan vursam ihanetin şah damarına neşteri Ne sen üzülsen, Ne ben kurtulabilsem acılarımın sıcacık tebessümünden Bizden izahât uman kız kulesinin, Göz yaşlarını okşamaktan sıkıldım Siyah kanatlı martılar kentin de itaatkâr hüzünlerimle mahsur kaldım Sükunet içerisinde gözlerimde bekleyen bir kaç bulut varken Sana dair yağmurlar ıslatıyorum çelişkiler içinde Ne kadar daha dayanırım bilmeden, Yutkunuyorum yüreğime oturan şüpheli oynaşmalarını Çalakalem yazdığım pulsuz bir veda mektubuna sürdüm son nefesimi Pusulasız baharların bütün renklerine küfrederken Sadece ölümcül tarafını sevdim Sen ılıman iklimlere meylederken, Benim bozkır saçlarımla kırağılar sevişiyordu Bu sevdaya taktığın paslı ayraçtan kan damlıyor Sileceksen, alnıma çaldığın karayı silerek Bahanesiz git Ve ağladığını kimseye gösterme sakın Deniz, bana çok uzakken Yüzümü hırpalayan her dalgası için maviliğine teessüflerimi iletir misin ? uytun ...... |
Ben ölürken ,sen uyuyacaksın. Ama senden ayrı gezen yürek değil beden olacak...
Çalakalem yazdığın pulsuz mektuplar veda değil,umut dolu olmalıydı.