kaburga kemiği
kadın onca yol ayıkladı yoz dikenden
bir tuhaf güç yüklü omuz arasında taşı desen dünya yükü hiç üstüne bir de yedi kat gök yedi sistemli evren kadın kanından yürüyor işte su onca gök ayıkladı sönüşmüş yıldız islerinden vazgeçildi indirildi kuyu diplerinde buluşup bin yıllık çekmişlerle kraliçeler prensesler halayıklar köleler yedi dünyadan süzülmüş iksirler içip tohuma ayarlandı dirildi bir tas su çekti yeşertme hasretinden kadın dualar ayıkladı korku masallı akıl defterinden yazılar hep tersten şeytan melek naftalin kokulu sandıklar dolusu kilitlenmiş hikayelerden acıyan ten yırtılarak apaçık dikilerek yutulmuş çığlık gece göğü olur kadın gündüz denizi hem toprak su hava ateş geçer etinden ilk hücre kımıldadığı gün duadadır asiller aşifteler batan diken sönen yıldız kurumuş kuyu çürüten büyü ne dammış oğula kıza aşka çatı kadın ne kaburgaymış ne imanlı kemik ölümüne gebe kalıyor ölümüne doğuruyor hayatı |
tebrikler.