Mührün Ateş'ten Basılmıştı Sine'yeÖnce Düşlerimin düşeceği yerde Elini uzattın... Tanıştık... Mor sularında yer yüzünün boğazına kadar mutluluğa boğulmak gibiydi.. Ben Sana baktım sen bana hiç bu kadar çarpmamıştı kalbim hayata ...hangi duvara vuruyordu gözlerim gözlerini ya da hangi sokağa sürüyordu ellerim ellerini bilemiyordum kaybolmak gibiydi tek odalı bir yuvada öyle sürmüştün ki düşlerime yıldızları gözlerimi açtığımda sadece sen vardın gördüğüm... senin dışında her yer yerle bir olmuştu sanki Acıtır dedin Şaşkınlık ince bir hüzün gibi inmişti yüzüme, anlamadım demeye kalmadı sol yanıma uzattın elini acıtır dedin acıtırım... ölmekten korkar mıydı insan? Kendini metrelerce yüksekliktenderin bir boşluğa bırakmak gibiydi bu Gözlerim yere düştü leyla yanmadı mı yada şirin acımadı mı hiç... Bende acırım dedim.. sanki gökyüzü başıma değecekti sanki delecekti arzularım yüreğim ellerime dökülecekti yıldızlar kalbim bedenimi yırtıp denize atacaktı kendini yakmayacak sanmıştı çünkü orda sevda ateşi Koşmaktan nefes nefese kalıp Susamak gibiydi yanacağını bilmek bile bile.. emin misin dedin hayatımı sana çevirdim o an tüm hücrelerim acıya ağır basıyordu bir anlık mutluluğu ellerim sana titriyordu gözlerimde ellerime döktüğün yıldızlar parlıyordu bir ömür karanlığı sabah etmeye hazır "eminim " dedim hadi atabilirsin adınla başlayan ateşe beni sanki saç tellerimin kokusu avuçlarıma yapışıyordu sanki yalvarıyordu ayak uçlarım Atma bir adım daha diye yangına alevse beni sana çağırıyordu adının dudaklarıma indiği her an bana Kaf dağında bulunan bir zümrüt parlaklığında bir yarını sunmak gibi Bir düşü çağırmak gibi Masala... Dalarken beni bıraktığın sularda hülyaya Seni aradı gözlerim bulamadı...Var olduğun gibi yok olmuştun sanki... kulağıma sesin düştü geceden Beni bir tek ateşte bulursun dedin Beni bir tek yanarken görürsün Annesi ve hayatıyla tanıştığı an gibi bir bebeğin İlk ağlaması gibi Bir şaşkınlıktı seni gördüğüm an adını sormayı unutmuştum işte Ateşe koştum önce sana bakan gözlerimi attım damla damla eriyordu yıllarca hayata baktığım ayna.. ellerimi bıraktım ellerini tuttuğum Hala yoktun Daha ne kadar yanacağım diye bağırırken Sesimi attım ateşe kalbim göz göz olmuş akıtıyordu o ateşten nehire kendini... Başımı kaldırdığımda karşımdaydın kalbin acımadan kalbini yakmadan beni göremez her şeyi gören gözlerin dedin Sor dedin ne soracaksan *Sahi adın neydi senin ? dedim Sesimi bir kez daha yitirmeye korkar bir edayla Ses/siz "Benim adım aşk " dedi Hani yıllardır herkesi yakan ...Mecnuna deli dedirten Ferhat’a dağları deldiren Aslı’yı küle çeviren Bildin mi beni ?dedi Nasıl ki,azaptır aşıkın maşukuna Sunduğu O Katre Vazgeçmemiş ki Mum etrafında kanadı yanarken Azap çekmekten pervane.. Adını sürdüm dudaklarıma aşkın Yüreğimin hüzün düşen odalarına Yamadım gözlerini Bir daha yandım... Ve her reddedişinde bir daha yanıyorum Sevgilim olmayan sevgili... Görkem Şen |