Sultan AlparslanTürk-İslam âlimleri serisi – 56 ALPARSLAN Horasan Meliki Çağrı Bey’in oğludur, O, bin otuz iki senesinde doğmuştur, Çağrı Bey’in hastalanması üzerine, Henüz küçük yaştayken tahta oturmuştur. Alparslan, Selçuklu Devleti’nde sevilmiş, Karahanlı üzerine orduyla gitmiş, Veliaht sıfatıyla savaşlara gider, Gaznelileri yenip kendini göstermiş. Bin atmış dört senesinde çıkmıştı tahta, Amcası ve kardeşi çıkmış karşısına, Alparslan ki, yumuşak ve müşfik davranır, Bu isyan mağluptur iyilik karşısında. Alparslan harp sanatının piri sayılır, Oğlu Melikşah babasının yanındadır, Vezir Nizamülmülk, Sultan akıl hocası, Onun ordusu içinde sevgisi vardır. “Rum Gazası” denilen batı seferinde, Batı yönü Alparslan’ın tek hedefinde, Çağrı Bey, kırk beş yıl batıya akın yapar, Anadolu fethi Alparslan’ın gönlünde! Bin atmış dörtte Ahırkelek fethedilir, Bizans komutanının içini kurt kemirir, Melikşah ve Nizamülmülk ordu içinde, Selçuklular manen de kuvvetlenmektedir. Aynı yıl Bizans elinden Ani alınmış, Bu fetih batıda büyük yankılar yapmış, Halife Kâim-Biemrillah sevinmekte, Alparslan’a “Ebü’l Feth” lakabını vermiş. Kirman Meliki Kavurd, isyana kalkışır, Alparslan Anadolu yönünü bırakır, Rey’e döndüğünde Kavurd, af dilemekte, Anadolu fethi başka zamana kalır. Bin atmış beşte asiler üstüne gitti, Kıpçak’ı mağlup edip doğuya yöneldi, Cend şehri Melikşah hükmü altında olur, Hazar’dan Taşkent’e kadar emrine girdi. Bin atmış altıda Melikşah veliahttır, Bu arada Kavurd, tekrar baş kaldırır, Alparslan tekrar Kavurd üstüne gitti, Kavurd yine af dileyince bağışlanır. Kirmanlı Kavurd, Alparslan’ın kardeşidir, Af dilemeler Alparslan’ı bezdirmiştir, Bin atmış sekizde kesin çözüm şart olur, Doğunun her köşesinde isyan belirir. Alparslan, bu isyanlara kesin çözümde, Bu arada orduyu iki kısma bölmekte, Doğu illerine orduyu gönderirken, Batıya da diğer ordu akın etmekte. Bizans Kayzeri Romen Diyojen kızgındır, Çünkü ordu Alparslan önünde dağılır, Yirmi altı Ağustos bin yetmiş bir Cuma, Malazgirt, Selçuklu sultanına kalmıştır. İslam ordusu Marmara’ya kadar gider, Romen Diyojen, Alparslan’a boyun eğer, Düşman Malazgirt Ovası’nda perişanken, Alparslan ona “esir değil misafir” der. İki hükümdar arasında barış vardır, Bu arada Bizans’ta türlü kumpastadır, Diyojen’i sarayda tahttan alırlar, O öldürülünce antlaşma yok sayılır. Alparslan Karahanlı üzerine gider, Barzam Kalesi’ni de muhasara eder, Komutan Yusuf Hârizmi (Barzami) gelmiş, Dostça yaklaşıp Alparslan’a hançer çeker. Kırk altı yaşında o büyük dev, devrilir, Yerine oğlu Melikşah tahta geçmiştir, Dünya âlem ki, onu mükemmel tanımış, Batı Türkleri’nin atası kabul edilir. O, çok cesur ve azamet sahibi idi, Ona, yiğit (Ebû Şüca) denilmekteydi, Azamet sahibi (Adadüddevle) denir, “Devletin koruyucusu, pazusu” yani. Es-Sultânü’l- âdil denilmektedir O’na, Bağışlar Kavurd’u girmez kardeşkanına, Romen Diyojen’i bile misafir sayar, Yaptığını hep yapardı İslâm aşkına. Dininde, Veli derecesinde saymışlar, Fikir – Sanat adamını sever yazmışlar, İktisadi gelişme olmuş zamanında, O’nun adını daim hayırla anmışlar. Alparslan, tek hatasının cezasını çeker, Yusuf Hârizmi’yi ordusunda küçümser, Bu küçümsemeye can ile bedel öder, Alparslan ruhuna selam olsun yiğidim. Şair, Araştırmacı, Yazar: Abdullah Yaşar Erdoğan |
Anadolunun kapılarını bize açan, Düşmanı karşısında diz çöktüren Yüce Alparslan'ın hayatını kaleme alan , yüreğinizi kutluyorum..
Saygılar sunuyorum..