İnsan Olmak
İNSAN OLMAK
Dön yüzünü Şu göğün mavi sonsuzluğuna bir bak. Uçu bucağı görünüyor mu? Sonra sor sahibine, Nasıl yarattığını, Güneşin, ayın, yıldızların, Bir yere tutunmadan Nasıl gökte, Öyle asılı durduklarını? Aklın alıyor mu? Almıyorsa; Bir düşün, Yerin, suyun altını üstünü. Sonra bir bak, Senden aşağıya. Çimen bile toprağın üstünde, Var mı? Topraktan daha mütevazu. Üstündeki karıncaya, File bir bak. Kim büyük, kim küçük, Kim kimden daha güçlü, Daha zayıf. Kim kimin hakkını yer, Hakkına tecavüz eder. Hak’tan yana olup, Topraktan gelip, Toprağa gidecek olan. Bunları akledip düşünmüyorsan, Namaz kılıyorum diye böbürlenme, Kandil kutluyorum diye sevinme. Hacca gittim diye övünme. Oruç tuttum diye çok sevinme. Yemin ederim ki; Senin yerine, Cehenneme gitmeye hazırım. Kırdınsa bir kalp, Yıktınsa bir gönül, Bin yıl ibadet edip, Kutlasan bin kandil, Bir baş okşayıp, Yapmadınsa bir hayır, Almadınsa bir gönül, Kul olup, halka hizmet etmek için Yönelmedinse Hak rızası için Hakk’a, Ne sözün, ne ibadetin, ne taatın sayılır. Ne ruhun temizlenip arınır. Ne kıldığın namaz, namaz sayılır. Ne de bunca ettiğin ibadet, Hakk yanında ibadet sayılır. Neylersen neyle… İster inançlı, İstersen inaçsız bir kul olsun. Hepsini yaratandan ötürü, Bir görüp, Hakk adına sevip saymazsan. Ne yaparsan yap, Ne olursan ol. Olmadınsa..! Hala… Hak yanında, Hakk’a yönelik Elif gibi doğru bir insan... Ne insan yanında insan olup insan sayılırsın. Ne de Allah yanında kul olup, kul sayılırsın… Öyle gelmiş, öyle giden, boş biri sayılırsın… 24.06.2013 Cahit KARAÇ |