Acının hesabı bir gün sorulur
silkinsin kurak yürekleri saran yalanlar
anda birikti öfkeden yapılmış duvarlar insanla doğdu zulüm büyüyor insanla ne çok severdi karda açan çiçeği ve dünyanın fakir çocuğu Kongo’da doğan güneşi severdi kışı kışta kar toplarını ve baharı baharda uçan uçurtmaları ne çok severdi güvercin kanatlı çocukları adsızlığını sarar geceler boyu en çok acıyan yerinden öper usulca süzülür gözün bebeğinden keder adı yok dünya dillerinde paslanmış demir gibi ağır dilde küflenmiş yemek kadar eski ne çok severdi koşar adım yürümeyi aşka aşkla adım adım düşünmeyi severdi sazı sazda teli ve tel örgülerden sökülmeyi hiç duyulmadı kendi sesi ne çok severdi hakka aşık türküleri rengi yok gökkuşağında ve gökkuşağının aralığında ışığını tutarsan siyaha siyah da beyazdır oysa bulunamadı tensizliğin rengi bilinemedi kimliksizliğin ülkesi ne çok severdi uykuya dalmadan fısıldanan dilekleri dalmadan denize maviyi sevmeyi severdi kızları kızlarda şefkati ve oğulları oğullarda şefkatle yoğrulan merhameti ne çok severdi insandan yana halleri rivayettir anadan kalma bu düzen hükümdarın başındaki kavukta kralın tacında başı şeytana giden başkanlarda göğsün içi toz gözün üstü perde dolanır durur kula kulluk edenlerin içinde anadır ana yürekli kadındır bağıran bağırır duvarların dışından gök açılacak bir gün ölmeyecek insan açlıktan ve kuraklıktan toprak uyanacak kalkacak yerinden zulmü eden adalet diyecek hak diyecek hukuk diyecek af dileyecek söyleyecek zulmün yerler bir ettiği hayatlar yerle bir olup gökle bir olup Hakla bir olup söyleyecek acının hesabı bir gün sorulur sorulur onlar da bilecek Nigar Baran haziran-2013 |