Geniş Zaman Katresinde Kahve
Kahvenin rengindeki sırrı çözünce sular.
Kirpikleri okşamaz mahmur gözde uykular. Ehli keyfin keyfince yudum olur tutkular. Kırk birinci yıl gelmez kahvenin hatırına. Esmer bir türkü olur cezvenin sükûn hâli. Tüm kadim zamanların Belkıs olur nihali. Dudağa eziyettir kahvenin izmihlali. Bin bir güzellik sığar namenin satırına. Hurufat cezbe ile ipek şala sarınır. Kelimeler tutuşur ve mısralar arınır. Kavi olsun söz diye ocakta köz derinir. Kahve olur kitabe muhabbet yatırına. Yapraklar rüzgâr ile söyleşir ince ince. Kahvenin tavrı nazı Leyla misal sevince. Köz tutuşur sinede istiap etmez günce. Mecnun’un yarasını ahiri Mevla sarar. Porselene Leyla’yı nakşedemez nakkaşlar. Türkülerde işlenir özenle hilal kaşlar. Ehli hâl olan cümle güne kahveyle başlar. Damağa vuran tatta aşkın sırrını arar. Köpüğün katresinden dudak bin öykü okur. Kahvenin ıtırıyla efsane hayaller kur. Sohbetin kilimini fincanla cezve dokur. Buna şahit olanlar sözü sevgiyle karar. Ankara,20.06.2013 İ.K |