EZÂNŞimdi ağaçlarla süslü siperlerdeyiz! Şimdi günün ufuktan fışkırdığı yerdeyiz! Bir coşkunluk âbidesidir şimdi minâreler: Allahü ekber...Allahü ekber... Allahü ekber...Allahü ekber... Ve kurşun sesleriyle karışmakta, Uzayan siperlerle sanki yarışmakta, Acı bir çığlık sarstı etrafı: " Aaah! " Eşhedü Enlâilâhe illallah... Eşhedü Enlâilâhe illallah... Mermer bir sütundan kurşunlar çevrilmekte geri; İnletti bu ses tepeleri: " Allah eridir Türk eri! Allah eridir Türk eri! " Aydınlanmaktadır gittikçe sabah: Eşhedü enne Muhammeden Resulullah... Eşhedü enne Muhammeden Resulullah... Kiminin yarası sarılmakta, kimi can vermektedir; Kimi tepeden vâdiye, kimi ateşe yürümektedir. Tüfek elde, vatan her gönüldedir. Ve; bir içtimâ sesi yükselir mutad: Hayye Ales Salat... Hayye Ales Salat... Sonra toplar gürlemeğe başlar birer birer; Yıldızın durduğu yerdedir bizimkiler. Herkes bin kişidir bizde diyerek Her dudakta Bismillah: Hayye Alel Felâh... Hayye Alel Felâh... Ve; akar gider akıncı nağmesi gibi tekbîr; Ve; bitip tükenmez kurşun vızıltıları. Gelecek nesle iz döker erler; Dünkü bebekler; Güçlü bilekler: Allahü ekber...Allahü ekber... Allahü ekber...Allahü ekber... Bir çığlık bu; yoksa vurulan mı var yine? Ebedî âlemdeki yerine Gidiyor,diyerek,gülümseyişle: " Allah! Allah! " Lâilâhe illallah! M. Halistin KUKUL |