Zincire Vurun Aşikâre GövdemiziBıçak kesiğinden damlayan düşlerin ayazında gece Günlerden elem, bozuldu ezberin dargın iklimleri Meydanda tiksindirici bir bulut, sonrasında tazyik Ateşi söndürmeyen su yüreği nasıl söndürsün! Lokman hekim lal dillere hangi merhemi sürsün! Şahı mat etti gençlik, kalemler utancından kırıldı Hünkârın aklı sürçtü, iki boyutlu bir filmi kaçırdı Ağaçlar şaşkın, kuşlar arbededen yolunu şaşırdı Terazilere çok gelir aşk, en sakininin sabrı taştı ‘Acıyı bal eyledik’ aksiyondan perdeler yırtıldı Büyümekte kelebek kozasında, uçar elbet kırlara Bu gölgesiz handa misafiriz, söz oluruz yangınlara Savur küllerimi anam, feda olsun vatan toprağıma Bu seslere kulak verin, tıkmayın şiddet peronuna Rüzgârın ardından güneş, sonrası bahardır unutma! Bir masal çiçeği ektik hep birlikte, yüreğimizde sevgi Bütün öksüz harfleri birleştirdik, gönlümüz serseri Çölleri mesken tutarız, kimimiz âşık, kimimiz bedevi Zincire vurun aşikâre gövdemizi, hangi hücre alır ki! Bu şarkı milyonların bestesi, inkâr edemezsiniz bizi Selahattin YETGİN |