BU YOLUN DÖNÜŞÜ YOK
İyiye gitmiyordu ülkemde bazı şeyler
Bu millet hep sabretti, uzun yıllar bekledi Böyle olunca halkı koyun zannetti beyler Her biri gaflarına yeni gaflar ekledi Katil "sayın" olurken şehide "kelle" dendi Silivriye toplandı paşa, aydın ve yazar "Ayyaş" benzetmesiyle Ata’nın hakkı yendi Vatandaşa çekildi azar üstüne azar Sürekli diyordum ki sessizliğe kızarak "Ne bekliyor ki bu halk, tepki için daha ne?" Sonunda bardak taştı damla damla sızarak Kutlu bir direnişe ağaç oldu bahane Meydanlara doldular haksızlıklara karşı Ne zulmü seyrettiler, ne de sezsiz durdular Ellerinde Ay yıldız, dilde istiklâl marşı Gençler yakın tarihe Türk mührünü vurdular Onlara taksalar da "çapulcu" yaftasını Destek hızla artıyor her kesimden her koldan Direniş dolduruyor ikinci haftasını Bilsinler ki dönüş yok çıkılan kutlu yoldan. Murtafa Çetiner/11haziranikibin13. . |
Yönetim çoğunluğa göre mi, mantığa göre mi karar verdi bilemem. Bu şiir silinmediğine göre, mantığa dayanarak karar vermiş demektir.
Şiirin kendisi siyasettir. Şiiri siyasetten ayırmaya çalışmak; ''Ferman padişahın, dağlar bizimdir'' diyen Dadaloğlu'nu inkâr etmek demektir. Hiçbir şair de bunu yapmayı istemez.
Her şair içinde bir yanardağ taşır. Bırakın o yanardağın lâvları püskürsün. O lâvlar güller olarak düşecektir sayfalara.
Küfür olmadan, hakaret olmadan, isim vererek övgü olmadan her şiir kabulümdür ve yasaldır. Bazen yasalar evrensel hukuka uygun olmayabilir. O taktirde de, evrensel yasaların normları yürürlüğe girer. Aynen Gezi Parkı'nda olduğu gibi.
Saygı ve selâmlarımla.