aras
kulağımda, burnumda bir ağırlık
rakamlı camlardan bakıyorum dünyaya ben eski ben değilim alnımdaki dalgaları görüyorum aynalarda evet değirmen tozu değil bunlar rüzgârların hükmü geçmez dağlarıma kollarımda taze bir can aras dedem diyerek öpücük kondurdu yanaklarıma soruyorum hiç yalan söyler mi melekler çok iyi anlıyorum bir daha ömrümün mevsimi aşikâr yükü ağır hatıralarımın nihayet gerçeğim hazan ile vuslatı gösteriyor ibreler şimdi armut zamanı değil ey çocuk hele bekle enikler büyüsün biraz ve nineciğin sağlam dikmeyi başarsın heybeyi güz yağmurlarında ıslanırken sapır, supur hikayede gülüşüne bulutlar şapka çıkaracak inan ki şu an sen duman yatağına gizlerken asıl davayı ağlıyor sıraya girmiş karıncalar gürültüden ibaret fosil yakıtın gücü bağrını açmış bekliyor çöplükler bu akşam latif bir kızıldı gün batımı adeta tüyden hafifti masumiyetin destanı bahar kokulusun yarınların umudusun aras bahtın güzel, ömrün çok olsun 08.06.2103-Ahmet BOZTAŞ |