Yağmur yüklü bulutlar Mayıs ayı olmasına rağmen simsiyah hareket halindeydi sabahın erken saatleri sert bir rüzgar yüzüme çarparken bahçenin o taşlı yollarından hızla ilerliyordum ,gerçek dostum dediğim insanlarda ailemdendi benim,onu kendi kardeşimden asla ayırmadım ayıramazdım..

Fürüzan çok hastaydı hala yatağında uyuyan kızımı anneme bıraktım ,eşim bahçe kapısı önünde olan arabasında egzoz dumanları vuran genzimde çabuk olsana diye sesleniyordu ,neler oluyordu?her şey yolunda derken bir şeyler illa yolumuzu kesiyordu?

sabahın o kutsal huzurunda bir dolu dualarımla bir dolu düşünceleride yanıma alarak yola koyulmuştum şimdi,korkma telaşe verme bir şey olmaz diye arada eşimin seslerini duyuyordum..aman tanrım yoksa ölecekmiydi?rejim yapıyor sandım ben onu oysa...

DÖŞEYİNCE MAYIS ORTASINDA SAYDAM BUZ YOLLARI HAYAT

Ayaklarım takatsiz şimdi sıklaşan nefesimin ritminde
Hayat oyununu yine oynadı işte keşmekeşlikler gerisinde


Saydam buz kalıplarından yollar mayıs nankör takviminde
Yürü dediler zorlayıp düşe kalka donup kalan sözcüklerimde

Ilık bir rüzgar uğruyor arada şimdi avutmak için sesimi
Riyakar karanlığın yolladığı gölgelerde ürkütürken içimi


Sakladığımız mutluluk masal sokaklarında yoksa bir tesellimi?
Tepelerdeki kara zindanlara sürmüştük oysa acı veren her şeyi

Perde çekme gözlerime sakın meçhule itme ey güzel hayat !
Buzdan sözcüklerimi eritse ya o sıcacık umut adı yaşamak


Geliriz dimi üstesinden onu yok edecek canavar sıcacık sarılmak
Geliyorum koşarak, inan bana ben varken sana bir şey olmayacak ..

1947_2013

saliha hanım bak yine kayıp sayfalarım işte
şiir kıyısından akan yaşam öykülerim ile