ACININ RENGİ KARA
Güneş misali sesin, kutuplara büründü
Üşüdü tüm bedenim, boynum büküldü Kan çekildi damarlarımdan, kalbim büzüldü Yaşam sanki artık, kuru gürültü Kararından caydırmak zor, üzdüm seni Sana koşmak isteyen ayaklarım, Daha onaltı saat prangalı, Ellerim kelepçeli... İple çektim, sabahı Soluğu aldım bana yasak, Sevdamın toprakların da Gülümün kök saldığı, bahçedeyim. Her şey gözüme el, ama Ruhumla bütün, kalbimle bütün Korkularımı alıp götürdü, Rüzgarla gelen kokun. Huzur doldu yüreğim, Bedenim, ayaklarım, zamanla yarışta. Beş var seni karşılamaya, gözüm kapıda. Yoksun birtanem, yoksun aşkım, yoksun işte. Bir daha, bir daha elim tuşlar da Kursağım da kaldı, sevincim. Sesin kutup gibi idam fısıltısıyla dolu, Renkleri söküp aldı dünyamdan, Acının rengi kara Kızgınlığın, kalemi kırdı. Haykırışımı duymuyor, kulakların. Kalbin de kalın bir perde, geçmiyor sevgim. Çöktüm kaldırıma, dizlerim taşımıyor beni Diri diri mezara gömüyor, her kelimen. Acının rengi kara Sol yanım, sancılar da Seninle gelenler, vedalar da Terk edişinle, peşin sıra Mutluluğum, yaşama sevincim, nefesim Terk ediyor bedenimi, peşin sıra İzzettin AKYAPI |