Hasbihal’e DavetAttan düşenin halinden, Attan düşen anlar derler ya; Defalarca elindeki altı patlarla intihar edip, Hüzünlerin karanlık dehlizlerine gömülmüş. Özlemlerini hayallerle süsleyip, Paslı hasretlerle lime lime doğranmış. Gemilerini demir attığı yarinin limanında yakıp, Köhne bir sandalla geri dönmek zorunda kalmış. Kalan ömrünü ayaklarına bulaşan yalnızlıkla geçirip, Nefes yerine hasret soluyan, Heves yerine kırgınlıklar taşıyan. En koyu firaklardan, En hırçın deryaların dalgalarına savrulmuş. En kuytuların sarhoşu, En uzun yolculukların demirbaşı olmuş. Ateşe verip kentlerini, Yitip gitmiş yangınlarında. Doldurmuş parsel parsel böldüğü mezarlığı cinayetleriyle Dönüp bakmadan, veda etmeden ardındaki baharlara En zifiri kışlara dümeni kırmış, Ne mevsimlere, ne de iklimlere kin gütmeden. Vedalar yüklemiş, Lügatinde anlamı kalmayan hoş geldin’lere Daima, her zaman; Hep bölme işlemlerindeki kalan gibi, Ayrılık eylemlerinin kalan kısmı olmuş. Yine de içindeki çocuğu öldürmemiş, Ruhunu kirletmemiş, Her şeye rağmen sevmekten vazgeçmemiş. Varsa öyle birisi, gelsin Hasbihal edelim… 18/05/2013 Erzincan |