Öğret bana üstat…Anlat bana üstat; Esrarlı gözleri, ne söylediklerini anlat. Hani onlar yalan söylemezler ya, Bana onlarla konuşmayı öğret ki; Dudaklardan dökülen yalanlara kanmayım. Anlat bana üstat; Hayal kurmayı anlat, Hayal kurarken hayal olmayı öğret, Yağmurda ıslanmayı öğret, Volkanda yanmayı, akıllı iken deli olmayı, Engin derya da günahsız bir balık iken, Atılan her oltaya takılmayı öğret bana. Öğret bana Susmayı, sürgün olmayı, Yavaş yavaş yok olmayı, Yok olurken iz bırakmamayı öğret ki; Yokluğuma kimse üzülmesin,özlemesin. Maviyi anlat bana Karanlığı, varken yok olmayı öğret, Giderken ardına bakmamayı, Duygularıma gem vurmayı, Göz yaşlarını saklamayı öğret bana Bana dostluğu öğret; Dost derdi ile yanmayı, Acıları ile sızlamayı öğret Öğret üstat Bana yaşamayı değil; Yaşarken ölmeyi öğret üstat… 25/01/2011 – Erzincan Adem Yıldırım |
Susmayı, sürgün olmayı,
Yavaş yavaş yok olmayı,
Yok olurken iz bırakmamayı öğret ki;
Yokluğuma kimse üzülmesin,özlemesin.
Maviyi anlat bana
Karanlığı, varken yok olmayı öğret,
Giderken ardına bakmamayı,
Duygularıma gem vurmayı,
Göz yaşlarını saklamayı öğret bana
Bana dostluğu öğret;
Dost derdi ile yanmayı,
Acıları ile sızlamayı öğret
Öğret üstat
Bana yaşamayı değil;
Yaşarken ölmeyi öğret üstat…
Çok samimi bulduğum ve okurken zevk duyduğum dizeler çok güzeldi. Kutlarım sizi.