AŞK ZEHİRLENMESİTürbülansta sonsuzluk sema jen - yolculuk kutsal kuşların Asasıyla Musayı kızıl kentin ortasında uçuran- kurnaz tanrı Enki. Enkudu benim hayvan kardeşim Humonoid elimin bir kesik yüzle kutsanması sırtımda şahdül arap bıçağı ama aşk diyor inatla igdiş Alfabe soğuk bir haçla dağlanıyor alnı uyurken bir kadın- ikiye bölünüyor oda ürperiyorum ağzımın kıyısına üç bedevi düşüyor birini tanıyorum yuta... bir kadın öpüyor- ben yontuyum diyorum bırakıp gidiyor ruhumu recmedip Bir kanlı masalın son dervişiyim dedim anlamdı beni iguanalar dedim ki İsanın o günahsız mushab’ı /12 Bab/ cehennem savunması/ 9 geceydi Meryem. Arkayik bir mağrada Zeus tararken zamanın saçlarını türbülanstaydım halaa şemazen bulutlar geçiyordu üstümden ceset, kurgulanmış akşam ya da odanın ortasında ölü bıçak tek tanığım o bıçak - çığlığı saymazsak... Herkes gidiyordu çok gözlü bir ağaç geçiyordu gölgesi hacz ve herkesten gidiyordum çünkü o bıçak sırtımda yürüyordu bir oda bölünüyordu içimde aynasız duvarsız eşgalsiz kalıyordum zehri şahadet ruhu firak kimi sevsem ölüyordu... Sustalı bir düşme işte tutunan her elin kalbimde tanıklığı yalan ve somut ihanetlerle sabit şüphe... bütün tutunmaları söküyordum içimde kendimi de masum bir öpüşle ağzımın kıyısında kalan fail kusursuz bir ağrıyla uyandırıyordu beni her düşten dil, çürük dişe gidermiş işte Kader yol sapakalarını verirmiş Azelma duruyorsan bir rüzgarın tam önünde avuçlarındır en derin uçurum Bu yüzden gecenin en görkemli sonatıyla sustalı bir kesik atıp ayın arka yüzüne ve son defa kalbine parça tesirli bir şiir bırakıp gidiyorum... ÇÇ_ |
yagmurdamlasıı tarafından 3/23/2015 11:36:18 AM zamanında düzenlenmiştir.