YANIK ÇİÇEK KOKUSU
Sürgün günlerimde bir eski mahpushane avlusu,
Özlemin gökkuşağında şakırdayan aşk; Mahpushane günlerimden kalma bir yar Onunla bir kucaklaşan ihtiyar gönül Eliyor dört yana sürgün günlerimi Beyhude aşklardan bergüzar hüznü Geceler dağlıyor rüyamı derinden Sürgün günlerimin serinliğinden Mahpushanenin duvarları göğün mavisi Yitirmişim özlemlerin en ilâhisini Gönül mabedinin müjdesi kalbimde Sanki yârin gülüşleri zamana dağılmış Yaşıyor sihrini beyhude sevinçlerim Hâlâ kalbimde gülen yârin rüyası Güvercin bakışlı sevdanın sessizliğiyle Çınlıyor kalbimde sonsuz gülüşüyle Gümüşlü kederin gurbet trenleri Beyhude aşklar sabrın acı meyvesi Zamanın mabedinde aşkın gökkuşağı Gönül kahvesinde bitmeyen aşklar Hayalin olmuş yanık çiçek kokusu Nakleder aşkları zamanın kalbine Bu hayalle uyurum hazan bahçelerinde Her aşk onunla uyanır coşar Eflatun bakışıyla yârin gülüşleri Serin hülyasıyla gurbet gecelerinin Sonsuzluğundayım sanki bir sihrin Yârin hasreti keder perdesinden Billûr bir gülüşüyle yârin hasreti Kalbin sürgünlerine daldım dün gece Dağlanmışım yârin tebessümüyle Gökkuşağı bahçesinde gönül seslerinin İsterdim zamanın sonsuzluğunda aşkla Baş başa uyumak kalbin serinliğinde Gurbet günlerimi saran beyhude aşklar Ölümün tılsımı kuşatır sürgündeyken |