Okuduğunuz şiir 3.5.2013 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Saçlarıma sim dök anne
beni de yazın Belkıs’ın öyküsüne ya da Malabadi Köprüsü’nün sızlayan yüreğine
rüzgâr dinince fulyanın rayihası kalsın ellerimde gönlüm efsanelerin diline düşsün
bir tılsım olmuş çiçeklenmiş gözlerim ışıl ışıl ıskalamış sıkılan her kurşun mendirekte bembeyaz bir gemi demir atmış küçük dalgalarla ırgalanmakta yolcular salkım saçak umut yüzünü düşürmüş yüreklere hangi çiçeği koklasam biz kokmuş öyle bir tuhaflık olmuş hoşluk dolmuş içime uçurumlarda söylenen bütün türküler kardeşliğe evrilmiş omuzlarına binmişiz geleceğin
ince bir sevdanın sancısını haylamaz mı insan umuduna yelken basmaz mı rüzgâr çıkmışken
çiçekler bir açmaya görsün dağlarımızda and olsun bir sürü çılgınlık edeceğim aykırı renklerden giyineceğim mesela bahtiyarlık asacağım gözbebeklerime doğarken gün kırılgan sevdalarımı yıkayacağım güneşle batarken kıpkızıl güneş hüzünlerimi biriktireceğim avuçlarıma gündüzleri gecelerime dökeceğim salacağım umursuzca uçurtmalarımı uçurumlara üşüyen kuşların yurdunu iklimlendireceğim dilediklerince
karanlık düşerken gökyüzünden buhurunda bahar kokarmış annelerin üzerime sim dök anne erguvan koksun benim de saçlarım benimkisi bir düş öncesi ağaçlar sevişirken gözlerimde yaşamak baharı
bir dilek tut haydi şimdi aç kapıları güneş gibi kardeşlik girsin her kapıdan
haykırmasaydım boğazıma takılırdı ölüm şimdi istersen bir yanımı alın götürün beni de düşün hesaptan
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Saçlarıma sim dök anne şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Saçlarıma sim dök anne şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Öncelikle seçki kuruluna teşekkür ediyorum, şiirleri eleyip kabur üstünde kalanları gün ışığına serdiği için. Böyle olmasaydı bu ve bunun gibi nice güzel şiirleri okuma imkanı bulamazdık.
Malesef mevsimler bize ait değil şair, bir dilek tutup kardeşçe bir yaşam diyorum tüm insanlığa.
bir dilek tut haydi şimdi aç kapıları güneş gibi kardeşlik girsin her kapıdan
Bazı romanlar vardır daha ilk sayfasında okumaktan cayarız Şarkılar vardır, sonuna kadar bile dinlemeye tahammül gösteremeyiz
Kimi insanlar vardır içi görünmez, sokulmaktan korkarız Can Yücel deyimi ile.
Bazı şiirler vardır ki adıyla çağırır, oku beni dercesine bakar uzaktan. Sim parıltısında gülümser gözlerine okuyucunun ve Anne sıcaklığında sarar ruhunu tıpkı bu şiirde olduğu gibi.
Şiir girişte etkiliyor, okutuyor kendini ve muhteşem bir finalle bitiyor.
Keşke daha uzun yazılsaydı dedim içimden
Çok beğendim
Duygulu Duru Su gibi
Ve anlamı derin anlatımı güzel bu şiir için şairini kutluyorum
Dillerine sağlık şair.
Nedense bu barış şiirleri söylenirken içimden bir ses:
"Suç ölendeymiş meğer, tüm kekolar kardeş oldu." diyor.
"Otuz bin lira bedel parası olmadığı için düşen fidanlarmış suçlu." diyor içimdeki şeytanın avukatı.
Neyse , biz yine de pişmiş aşa su katmayalım.
"En kötü barış, en iyi savaştan iyidir." derler,doğrudur belki.
En azından bu güzelim şiiri yazan kardeşimiz samimidir duygularında.
Kan kanla yıkanmıyor anladık sonunda.
Tekrar kutluyorum şair, ne güzel akıp gitmiş dizeler...