KALEME HOKKAYA NE GEREK VAR
GERÇEK HİKAYELİ SİYAH BEYAZ BİR FİLM..63..BÖLÜM
BİR YUNAN KIZININ TÜRK SUBAYINA AŞKI..1902_1988 Neden niçin sorularını dolduracak heybem yol artık, bugünü yaşamak gerek ?bugünü evet bugünü, neyse ne adı hayat işte iyi güzel kötü ne durumda olursa olsun gün ,dualarıma sarıldım ben, çok ta iyi ettim ruhumu yıkattım meleklere her zaman İşte şu takvimden kopana kadardır gün ve o günü yazan sayfalar ,ta ki gecesini bitirene kadar,,o sayfayı yaşamak gerek dolu dolu o güzel günü ve en değerli saatlerini ve ben böyle harcıyordum günlerimi artık... temiz bir giyim,rahatlanmış bir vücut,misler gibi sabun kokan banyo sonrası, derin bir nefes çekerek mağaza mağaza dolaşmak ta ki öldüm bittim diye ayaklarım birbirine dolanana kadar .. Topuklarım taşlara çarpmaya başlayınca tamam deyip gülerek bir yerler de çay kahve molası verip,o an kurtarıcı bir not defterin çantanın bir kıyısında aklına gelenleri karalamak işte ne güzel bir hayat.. Evet sıkılmayacağım artık dört duvarlar boğamıyacak beni kararım buydu kendimi yorarak rahatlatmak .. senide yoracağım yok artık yapayalnız sokakları adımlamak o sert adımların dimdik yürüyüşün o sertleşmiş iki kaş arasındaki çizgilerin hiç yıpranmamış ellerin elimi ısıtacaktı biliyorum artık.. Çizgilerime hele şu saçlarımın arasındaki beyazlara bakıp ; Ah be canım benim yüzündeki her şey zaten bizi yazıyor çiziyor sen niye kalemle hokkayla uğraşıyorsun diyen gülen sesini işiteceğim ... KALEME HOKKAYA NE GEREK VAR Eskiydi film siyah beyazın basit sanılan hikayelerinde, O da nesi gülümsüyordu bir kadın değişik bir yerlerin ötesinde, Habersizdi uyandırılacak geçmişi o an gözlerinin neminde, Daldı öylece,sessizdi tatlı dilli kadında o kelimeler, ruhunu katleden zamanları beraberce sildiler Yalnızlık eski bir evin pancurundan yakalıyordu zorba umutları Bir ufacık resmi hüznü sararken yine gülümsetti o bakışları, Deliliğe vurdu yine bileklerine zincirler vuramayan zamanları Daldı öylece,sessizdi o tatlı dilli kadında kelimeler, taptaze bedenini katleden yılları yinede affettiler.. Umudun sözü yüreğinde mührünü açtığında tutuyordu sıcacık eller Gülümseyerek baktı, ah şu acılara tanık olan zavallı şu gözler, Satır aralarında peltekleşen arada okunamayan suskun sözler Sessizliği bozdu sesi o tatlı dilindeki kelimeler Ölülere ne denir ki sustular onlara hiç bir şey söylemediler.. YOLDA YÜRÜYEN ŞAKALAŞAN GENÇLERE GÜLÜMSEDİLER BAZEN DERİN BİR İÇ ÇEKTİLER BAZENDE TUTABİLDİKLERİ ELLERİNE SEVİNDİLER YÜZLERİNDE BELİREN HATLAR ŞU HAYATTI EVET KALEME HOKKAYA NE GEREK VARDI.. ELEFTERİA GÜNLÜĞÜ |
Mükemmel dizeler okudum
Yürek sesin daim olsun
Selamlar..............