NAFTALİN KOKULU SAYFALARIM..66..BÖLÜM
Bir dolu pembe mis gibi kokan kenar süsleri olan o mektup ve o içindeki kağıtlar gelecekte bir gün yok olacaktı teknoloji şu anda bile bir dolu keşiflerini sunarken insanlara her şey kolaylaşacaktı
parmakların ucunda dönecekti artık şu dünya oysa ben hala o mürekkep kokularını seviyorum ve o kalemim ellerim dokunurken yazılarımı sıcacık ısıtıyor diye düşünüyorum.. Her şey yapay olacak bir gün hissediyorum,ve korkuyorum güzel kelimeler bulacaklar belkide ’barınağım sığınağım bebeğim kınalı kekliğim pembe nazlı kuzum ah bir tanem vazgeçemediğim ’ parmak uçlarında tık tık ama birden fazla kişiye yooo ne olur öyle olmasın aşklar.. bilgisayar denen şu alete gelince; 1941 yılında Berlin’de Kondrad Zuse tarafından geliştirilmiş elektron lambalarından oluşan bir dolu işlev gören makanizma sonrası mı? 1946’da, Amerikalı J. Presper Erchert ve Jn W. Mauchly, yüksek işlem hızı ile geliştiriyorlar ve basımevlerinden uzay gemilerine kadar bu muhteşem alet tüm işleri üsleniyor.. nasıl bir çağ idi? kolaylığa kavuşan karmaşık yorucu işlere veda eden o insanoğlu.... NAFTALİN KOKULU SAYFALARIM Mevsim ağlar bazen gözyaşlarıyla yıkanırken, Buz gibi ölüm nefesi keser kimi saatlerinde Tarifini nasıl yaparım hüznü soluyan içerimde Yaşamak hala güzel derken sona ermeye çalışır kopartırlar bir yerlerinde Bak her taraf kır çiçekleri kokuyor buram buram Diğer yanı kızgın toprak içine çeker hiç sormadan Harlar düşerken şu yaşamın bahçelerine Solumalar susarken nefesimde sonu yazacak mektuplar bir gün ellerimde Mutluluk şarkılarıyla donatıyorum bak seni gönlüm Gözleri öksüz hazan şaşkın sarı yapraklarında son sözüm Sevda türkülerinde kuşlar bak pembe hareli gökyüzünün Şarkılar hala dokunurken dilime susturmaya çalışacaklar bir saatinde.. BİR DOLU HÜZÜN BİR DOLU AĞIT VARDI BURALARDA BU MEMLEKETİN TOPRAKLARI YIKANIRKEN KANLARINDA AŞKI YAZDIM BİR DE KÖŞESİNE KIYISINA GÜLÜMSETTİM İŞTE ZAR ZOR OLSA DA HATIRA KALACAK BÜTÜN BUNLAR BİLİYORUM ŞU NAFTALİN KOKULU SAYFALARIMDA... ADIM ELEFTHERİA BENİM ÖZGÜRLÜK YAZAR MOTTOSUNDA 1902_1988 bir rum kızının türk subayına aşkı... :::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: buğulu sesiyle Türkan Çağlayan,,,,canımcım benim.....çok teşekkür ediyorum.. |
Saygılarımla...