“gölgesiz aşk,,
ışığın hiç sönmesin güneşim
ırmağın suları çağlasın hep... kâh arka sokaklara kah kaf dağına m i t o s l a r a hey yeryüzünün tüm topraklarına ütopyalara dağlara sevgili türküsü hiç bitmeyen dağlara... her dilde başka güzeldir aşk her dinde inanmak sana yağmurunda nisa-n’ın s-elinde sırılsıklamım elleri sımsıcak… o eller ki cennete bir adım sırat cehennem ateşi yokluğu j a n j a n o n-asıl bir heyecan… isa’yım darağacında kızılkan yanıyorum ateşinde nemrut’un gül bahçesinde düşüyorum ibrahim gibi kibele’nin fillleri fiillerin ayaklarında un ufak eziliyorum e-babil kuşlarının kanatlarında taş olup yağıyorum ebrehe ordusuna aşkı çığlık çığlık haykırıyorum çağırıyorum nazım gibi b a ğ ı r ı y o r u m … tur-u sina’ya uzanıyorum musa misali muhabbetle tanrı ile firavun’un yılanlarına ejderha kerberos’un dişlerinde kan revan kızıl kanlarda aşk gibi aşkın kanlarında hallacı mansur yüreğim… işte sevgili zaman öyle geniş öylesine dar tayy-ı zaman tayy-ı mekân ışınlanıp düşlere ışıl ışıl gölgelere tüm gölgeler benim gölgelerin rengi yoktur sevgili-m benim hepsi hepsi sen… yorumuyla “deniz uzuner” e sonsuz teşekkürler… şiirimi güne layık gören edebiyat defteri seçki kuruluna sonsuz teşekkürler... sayfamı ziyaret eden şiir dostlarıma müteşekkirim... |
zaman öyle geniş
öylesine dar
tayy-ı zaman tayy-ı mekân
ışınlanıp düşlere
ışıl ışıl gölgelere
tüm gölgeler benim
gölgelerin rengi yoktur sevgili-m
benim hepsi
hepsi sen…
Geçmişten bugüne ve öteye, "tayy-ı mekan, tayy-ı zaman" ve bast-ı zaman ile bir zaman yolcusu olarak aşk meşalesini alev alev taşıyan dizelere ve içten yorumuna teşekürlerim, tebriklerimle.
Selam ve saygılar.