Çay BayramıBillur nağme sesindir gamzen çay ışıltısı. Berrak zaman dilimi gülüşünde duraklar. Bin efsane anlatır semaver fısıltısı. İsminle süslenirken çay bayramında taklar. Çayın yurdu Rize mi Çin mi yoksa maçin mi? Egzotik iklimlerden gelen konuk daimi. Suya süzülen ışık seni ihya için mi? Neden seni anlatır her dudakta çay imi? Bir sükunet kervanı ağır ağır yol alır. Esenlik diyarında buğulu melek bekler. Çaydanlığın isinde Leyla’dan andaç kalır. Sevdanın atlasına demlik yeni yurt ekler. Dudağımıza rütbe perinin gördüğü düş. Hasretlerin sızısı turnalara yük olur. Bardağın suretine senden yadigar gülüş. Sen tebessüm edince iklimler nazı solur. Bismillah suyu paklar cam hazırdır vuslata. Gönül saraylarında gül misaller salınır. Çay ıtırı yol açar ipek yeleli ata. Senin elin değince çaydan bin haz alınır. Bu demde çay bayramı hem meserret hem hüzün. Çaydanlık ateş ve su öyle kutlu imece. Zaman akıp gittikçe sonu yok öykümüzün. Dudaklarda demlenir çay kokulu bilmece. Çay da aşk da tek hece yirmi dokuz harf lâldir. Buğulu kelimeler sözlüğe gizem katar. Çay incelik zarafet naz tütsülü hayaldir. Esenlik diyarına kervanlar katar katar… Ankara, 23.04.2013 İ.K |