YÜZÜMÜZDEKİ EN ACI İKLİMLER
BİR YUNAN KIZININ TÜRK SUBAYINA AŞKI..1902_1988 ..55.BÖLÜM
Hiç konuşmadan sadece baktım uzunca bir süre,sonrası başım öne eğdi,ne diyeceğimi bilemedim o an,bana doğru ilerleyen adımlarında titriyordum belli etmesem de.. bana sarıldığında hissetti ,ben sanmıştım ki dedi, beni çoktan unutmuştur başka alemlere dalmıştır,bana yazacağı cümleleri artık kalmamıştır derken oysa şu bizim karabiber yazdıklarından o kadar bahsetti ki elime geçmiyor sandığın mektuplar çoktan okunuyordu bana karabiberin o şeker peltek dilinde.. bu gençlik aşkının mimarı kesinlikle ve kesinlikle ah şu karabiber.. Gülüşerek ona doğru bakıyorduk o sırada karabiber size harika bir kahve yapayım da sohbetin yorgunluğu dinsin dediğinde gülüşler sonrası yinede acı bir burukluk yaşıyorduk.. YÜZÜMÜZDEKİ EN ACI İKLİMLER Sağ elim hızla itti ,yeter be bu nedir?diye sonbahar hüznünü, İlk baharımı harcadınız unutturdunuz şen şakrak türküsünü Hiç anlamadım yanağımdaki buselerin boşa yazan sözünü, Seni yazan ruhum sensiz yazmıştı şu garip öyküsünü Mutluluk heyecanım silinmemiş anladım o yüzüne bakıp Sadece denizlerde sen ve ben rüzgarı savuracak rotası kayıp, Çok şey öğrettiler oysa vura vur kahırlar kanlı urganına sarıp , Yalnızlığa kulaç atarım sandım ah o hazanın renginde sararıp.. Donuk bakışlar yerine canlandırdık gençlik hayalleriyle yine Arada iç çekti yüzümüzdeki hazin iklimleri tarayan gözler içinde Bir dolu çizgileri beyazları gördü elinde kılıç cesurdu yinede Sarıldık sustuk konuşmadan kalp atışları tek ses oldu içimizde... YÜZÜMÜZDEKİ EN ACI İKLİMLERİ TARAYAN O GÖZLERİMİZ SAÇLARIMIZIN BEYAZLARINI VE DE BİR DOLU ÇİZGİLERİNİ GÖRÜP ÇOK DERİN BİR İÇ ÇEKİYORDU ŞİMDİ.. |