Mumdan şehirŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Albenisi kalmadı gökyüzünün
Şaaşası denizin Endamı güneşin Yıldızı gecenin Işığı şehrin.. Sabahın bir ucu artık akşamda Gündüzler de gece gibi suni Ve bir o kadar ısmarlama Bahçemdeki zavallı gül Yaslanmış zamanın kalbine Dün gece intiharı düşünüyordu Solgun yüzünde depremler vardı Ve üşüyordu Neden hiç değişmiyor insanların silüetleri Sanki durma noktasına gelmiş gibi Bir girdabın ortasında ama Nedense kımıldamıyor hiç biri Bu talihsiz yeryüzü coğrafyasında Tahammül zırhını kuşanan bedenim Ruhumla kıran kırana bir meydan savaşında Peki kim sunacak gövdesini şafaklara Ateşten gömleği kim giyinecek? Alışmak gerek artık uzun soluklu koşulara Ceylanları pervasız koşturmak gerek Yakarak denizleri ve gemileri Suretleri gölgelerden ayırarak Geleceğin cetvelini aynaya tutup Yansıyan ne varsa yüzümüze görmeli Kiminin çabası yaşamak Kimi yaşama küsmüş Kimi göz dikmiş yükseklere Kimi sevdaya düşmüş Ben hazan diyorum Ama hazan yağmursuz olmaz Nisan’ın çilesi bitmez yoksa Kışlar rüzgarsız olmaz Artık nabzını tutmalı vaktin Bu gürültülü kesif duman ortasında Nedir peki insanı ayakta tutan cevher Aklını ve şuurunu örseleyen Uğruna gözyaşı döktüren Uykularını haram eden şey Nedir? Kalbim hala vakitli vakitsiz çarpsa da Boğazımda bir düğüm Ayaklarımda zincirden bir bağ Gözlerimde puslu gelgitler Çiçekler bükmüş boyunlarını Bahçemdeki gül gibi intiharı bekler Su içmek hava almak artık yetmiyor Ne zaman yağmur yağsa Ben güneşi özlüyorum He dedin mi dikenli yüzüne yaşamın İşte o yaşamaktır biliyorum Dedim ya yıldızı yok gecemin Mumlarla aydınlanır benim şehrim.. |
Mumlarla aydınlanır benim şehrim..
yazan hisseden emege selam olsun