ASİYEAsiye bu köyün en güzel kızı, Sanki gök kubbenin Çoban Yıldızı. Gören gönüllerde başlar bir sızı, Asiye, tüm köyü zülfünde bağlar. Kınalıdır Asiye’nin elleri, Göğsüne gizlemiş gonca gülleri. Canlar yakar baldan tatlı dilleri Coştu mu durulmaz, sel olur,çağlar. Ne var ki, güzel kız, kadere dargın, Gülmüyor gül yüzü, epeydir durgun, Meğer o, sözlü bir yiğide vurgun, Bağrına taş basar, ateşin dağlar. Karasevdâ meğer ne zalim yükmüş... Kimseye dememiş, boynunu bükmüş. Zeytin gözlerinden hep yaşlar dökmüş, Her yanık türküde, gizliden ağlar... Derken,o yiğidi baş-göz ettiler Bacalar o gece hep gam tüttüler Aldı karakızı, köyden gittiler. Asiye’nin derdinden düz oldu dağlar... Asiye, o günden beri kayboldu, Anası saçını başını yoldu. Tüm köye, bir matem havası doldu, Mahsun kaldı köyde bahçeler, bağlar. Ünal Beşkese |