Sarı Gök
vurur göğsüme suya düşen yaprağın yansıması
vurulur göğsümde bahar kanat çırpamadan düşer ayak uçlarıma sarı umutlar leylalığımı bir yaprağa hediye ettim bu bahar tüm sular zehir tüm soluklar boğulmak haydan geldi sevinçler tırnakların arası kum dağ yüreklim huya gitti sevinci taşıyanlar ve kırgın şimdi sarılmalar dağlandı sarı gökte tüm dokunmalar fırtına sonrası bağıran anılar zamanın bağrına akrep sokulmalar üşüyen titreyen titrettikçe ağrıtan kıştan kalmış, ruhumda hala kışlayan sızılar hepiniz düşün suya bu bahar soframda az gelmiş zıkkımı mezenin kadehler doyulmaz sohbetlere eşlik ederken uzaklardan gelen ses çığlık çığlığa sohbeti keserken ve bahar sarı bahar cinayet mahalini yüreğime çizerken hepiniz düşün suya açılmazken düşlerin kapısı çilingir bu baharda da sofrada eksik kalırken her bahar düşün suya hepiniz maviye çal sen beni bahar sür beni gözlerine sür beni gitmem gereken yerlere varsın üzgün olsun sürgün olsun adım maviye çal sen beni bahar ve ağla aylarca yıllarca düşeyim gözlerinden düşeyim bir daha mavi gökten Nigar Baran |