Elma Kokusu
Gözler alacasında zamanın
Ne ağlar ne gülümser Bir kemençe sesi Ney olur sızı akar gökten Bağlamanın telleri kopar Elma kokusu kalır avuçlarda Rengini yitirmiş mevsimler Bakılan siyah mı Görünen bu karanlık düştüğün zamanın uzaklığından mı ardında gelenler var sesini sesine katanlar var sen koşarsın dolu dizgin çocukluktan kalma bir oyunun aktörü olur kovalayan ne varsa kovmak istersin sonra gün batar batar ciğerine yalnızlık yazıp yazıp parmaklarının arasında bükülen kağıtlar gibi bükülüyor belin kağıtların kırışıklığı yüzüne vurmuş bak kırışıyor yazdıkça tenin cefaları koynuna iliştir göğsünde uçmaya hazır kuşlar yurtsuz yurdunda yurtsuz isimler,şiirler,şarkılar yurdunda yurtsuz tekil birliktelikler anılar ayağına takılmış sendeliyor ağırlığından bak o gidiyor gidiyor koynunu da alarak gözlerinde ki feri alarak mevsimlerin rengini çalarak gidiyor ne istanbuldur burası tarih kokmaz sokakları kız kulesi yoktur adına yazılmış şiirleri yoktur aşk kokmaz sokakları ne izmirdir burası denizi de yoktur kordonda el ele gezen sevgilileri de yoktur geniş düşüncelerle bakmaz insanları ne ankaradır burası karanfilde dostlarla karşılaşıp bir bira içmezsin ayazına inat denizsizde sevmezsin burayı vefalı da değildir insanları burası büyük değildir oysa yürekleri büyük insanları vardır öyle ki bu küçük şehre sığmaz yürekleri hadi gel susalım seninle biz konuştukça şehre dolan hüzünler ağıt yakmasın halimize sen o küçük şehirde ben bu küçük şehirde sessizce ağlayalım yalın halimize ya gözler ya bu bakışlar göğsümüze vuran sızılar susar mı çığlıkları bak elma kokusu var yine bak kendin gittin de hayalin de gidiyor sendeleyerek yine koynunu aldın ya bak bu sefer yüreğimde ki seni de alıp gidiyorsun işte renklerimi,düşlerimi,umutlarımı da alıp gidiyorsun işte … bak zaman siyah mevsim karanlık bak göğsümde ölü kuşlar var uçmayı öğrenemeden daha bak ya da bakma boş ver sen bu yürekte gidensin hep Nigar Baran 18 kasım-2012 |