SON PERDEGece düşerken yavaş yavaş şehrin üstüne. Dertlerimle başbaşa çekiyorum yalnızlığıma. Bir garip hüzün kaplıyor tüm benliğimi. Anlatmak isterken bir bir yitiriyorum duygularımı. Bir haykırış bir isyan kaplıyor gökyüzünü. Gece zehir gibi iniyor yalnızlığıma. Esen deli poyraza inat atıyorum sokaklara kendimi. Sokaklar ölüm sessizliği. Sanki sanki şehir üstüme geliyor. İçimde bir buhran gözlerimden boşanan bir yağmur seli gibi. Her şeye isyan etmek kendimden bile kaçmak istiyorum. Ama korkuyorum yalnız ve bitkinim. Yaşamak pervasızca yaşamak neydi acaba. Hayata küsüp kendini yalnızlığa hapsetmekmi. yoksa sabahlara kadar bir çocuk misali hıçkırıklara boğulmakmı. Ama her ne olursa olsun çok sevmenin diyeti bu olmamalı. Geceye bakıyorum gece sessiz ürkütüyor beni. Yaşlı ayaklara çok ağır geliyor bu beden. Attığım her adımda acılara bir kat daha gömülüyorum. Evim çok yakın aslında. Ama ulaşmak için gücüm yok bitkinim. Şavaşırken gecenin dipsiz karanlığı ile. Bir sokak lambasının altına sığınıyorum. Yoldan bulduğum yarım izmarite bakıp. Dünyanın vefasızlar yurdu olduğunu daha iyi anlıyorum. Umutlarım cığ altında soluksuz mosmor olmuş. Cigaramdan çektiğim her nefeste sona bir kat daha yaklaştığımı hissediyorum. Dertler acılar yalnızlığıma pusu atmış. Aldığım her nefeste bir parçamı koparıyor. Bitkinliğin son hali zehir olumuş gözlerimden apansızca akıyor yüreğime. Galiba buraya kadar film bitti sahne kapanıyor. Emel Bayrak tarih 23 eylül 2012 pazar saat:04/33 |