ANADOLU VATANDIRŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Mustafa Hilmi Yıldırım
4 Nisan 2013/YENİ MESAJ HAZETESİ Millet bölünmeden vatan bölünmez Tarihte, Türk milleti kadar millet ve vatan bölünmesini yaşamış başka bir millet gösterilemez. En son bölünmemiz Osmanlı’nın yıkılışıyla gerçekleşmiştir. Ortadoğu ülkelerine bakınız, İran hariç, hepsi Osmanlı’dan bölünerek kurulmuşlardır. İngiliz tarihçi Arnold Toynbee’nin dediği gibi, “Osmanlı’nın bölünmesi hâlâ devam etmektedir.” Bu, doğru bir tespittir. Batılılar, Ortadoğu ülkelerini işgallerle, çıkarttığı iç isyanlarla bölünüyor, Türkiye’yi de hukuk ve demokratik yöntemlerle bölmeye uğraşıyor. Irak, fiilen üçe bölünmüş durumda. Libya, aynı akıbete doğru hızla yuvarlanıyor. Suriye için de bölünme senaryolar icra safhasına konulmuş. Yalnız Suriye’de işler hesap edildiği gibi gitmiyor. Bölünerek kurulmuş devletçikler, ikinci bir sefer çok kolay bölünebilirler. Bu, sosyolojik bir gerçektir. Hiç bölünmemiş ülkeler, bölünmeye karşı dirençlidirler. Bir inanç ve medeniyet üzerine kurulmuş devletleri bölmek zordur. Çünkü kuruluş temeli bozulmadığı sürece, böyle devletlerde bölünme zemini oluşturmak imkânsızdır. Ama aynı şey, ırkı esas alan devletler için söylenemez. Bu çeşit devletlerde, bölünme tohumları, her zaman yeşermek için hazırdır. Osmanlı’nın bölünme sebebi, ırkçılığa varan milliyetçilik olmuştur. Batı’nın eseri olan bu fikir akımı, Osmanlı’yı bölük pörçük etmiştir. Ne yazık ki, yaşanan bunca acı tecrübeye rağmen, aynı fikir akımı, günümüzde de etkisini sürdürmektedir. Müslümanların, inançlarıyla çelişen bu akıma kapılmaları, büyük bir talihsizliktir. Bunun nedeni, kendi inanç ve medeniyetinden kopmak, Batı’nınkini benimsemektir. Daryus Şayegon, “Yaralı Bilinç” adlı kitabında, Müslümanlar dâhil, Doğu toplumları için şunu söyler: “Doğu toplumları, teoride kendi kültür ve medeniyetleriyle, pratikte Batı kültür ve medeniyetiyle yaşıyorlar.” İşte, bu çelişkiden kurtulamadığımız müddetçe, Batılıların milletimizi ve vatanımızı bölme projelerine karşı, alternatif bir proje ve dayanıklı bir savunma ortaya koyamayız. Daha da acısı, onların projelerine alet olmaktan kurtulamayız. Batılılar ne yapıyorlar? Önce ırkçılıkla milleti bölüyor, bunu başardıktan sonra da vatanın bölünmesini gerçekleştiriyorlar. Şu gerçeği unutmayalım ki, millet bölünmeden, vatan bölünmez. Onun için “vatan bölünmez” diye slogan atanlar, eğer bunda samimi iseler, önce milletin birliği ve bütünlüğünü koruma yönünde çalışmalıdırlar. Tam aksine, milleti oluşturan unsurlardan bazılarını ötekileştirerek, vatan savunulmaz. Maalesef, bu vahim hatayı, milletin birliğini ve bütünlüğünü, en başta sağlayacak olan idareciler ve politikacılar yapmaktadır. Bunun nedeni, kasıt yoksa milleti tanımamaktır. Bir milleti tanımak ise, o milletin dini ve manevi yönünü tanımakla olur. Ne acıdır ki, bazı idarecilerimiz, bu değerleri inkâr ederek, milletimizi ırka irca ediyor ve dolayısıyla bölünmeye davetiye çıkarıyor, Batılıların ekmeğine yağ sürüyorlar. Hâlbuki millet, aşiret ve ırk gibi toplulukların üstünde oluşan siyasi bir topluluktur. Osmanlı milleti, böyle idi. Türkiye Cumhuriyeti’ni de bu millet kurmuştur. Bir başka deyişle, Osmanlı’daki millet anlayışını bilmeyenler, Türk milletini tanıyamazlar. Özetle ifade edersek, Türk milleti çeşitli etnik kökenden oluşmuş, ortak paydası inanç olan bir millettir. Bunun yerine başka bir değer koymaya çalışmak, bu milleti paramparça etmek demektir. ABD, birçok etnik ve din grubunu, ‘ekonomide fırsat eşitliği’ ve ‘İngilizce’ ortak paydası ile bir araya getirmiş ve ondan ‘Amerikan milleti’ diye bir millet oluşturmuştur. Görüldüğü üzere, ABD’nin ortak paydası zayıftır, daha doğrusu uyduruktur. Türk milletinin ortak paydası ile asla mukayese edilemez. Hal böyle iken ABD, o uyduruk ortak paydayı koruyor ve Türk milletinin gerçekten güçlü ve birleştirici ortak paydasına saldırıyor. Türk milletini idare edenler de, milleti tanımadığı için savunmadan teslim bayrağı çekiyorlar. Bu kötü gidişatı durdurmak ve tersine döndürmek, ancak Türk milletini tanıyanları işbaşına getirmekle mümkündür.
Tarihim kan ağlıyor, karaları bağlıyor
Her gelen gün çok zalim, yürekleri dağlıyor İhanet kol geziyor, masumları eziyor Bir alkış tufanıdır, dönen çarkı yağlıyor. Raydan çıkmış bir tren, ölüme sürüklüyor Şeytan makinist olmuş, yangını körüklüyor Allah, din, iman bilmez, yaratıklar türedi Gerçek dindarı ezip, yerlerde sürüklüyor. Dalkavuk kılığında, maskeli haydutlar var Dağlarıma kar yağar, dünyaları eder dar Gayrimüslimler amir, Müslüman ise mahkum Köle olmuş insanlar, satlık olanı da var. Kur’an’da neler varsa, tersi görüyor değer Adam bildiğimiz kul, tam bir hainmiş meğer Anadolu vatandır; sana bana bizlere Sahip çıkmayanlara, mutlak takılır eğer. |