KARACA AHMET MEZARLIĞI
KARACA AHMET MEZARLIĞI HAKINDA KISA BİR BİLGİ
Karaca Ahmet Mezarlığı İstanbul n en eksi ve en büyük mezarlığıdır dünyanın en büyük mezarlıları arasındadır-750 dönümlük bir alana sahiptir buraya ilk gömülenler İstanbul u kuşatan İslam arpa ordularının şehitleridir Selçuklular zamanında hacı Bektaşi veli İslami yaymak için müritlerinden sultan karaca Ahmet hazretlerini buraya göndermiştir bu mezarlık ta adını o büyük zattan almaktadır –----bu uzun şiirimi fedakârlık edip okuyan değerli insanlara teşekkür ederim KARACA AHMET MEZARLIĞI Hey gidi karaca Ahmet adın iki kelime Gelen girmiş koynuna yüreğin lime lime Zikrede selvilerin hu çeker çınarları Kaç yürek söndürecek çağlayan pınarların Acep pişman mı sana ilk kazmayı vuran zat En değerli varlığın mezar taşı teminat Hüzün sinmiş bağrına her köşen efkâr kokar Çiçek getiren Leyla gül diken mecnun çıkar Bizden ne ister acep orda ki yiğitler erler Dünü onlar yaşadı bu güne ne söylerler Gelen mevta fani der getirenler aşikâr Kimsede malumat yok bu yol nereye çıkar Ötelerden haber ver susma karaca Ahmet Anılar sende biter bunu sende kabul et Sus pus olmuş mabetler herkes sırrını gizler Hangi âleme dönmüş güneş örmeyen yüzler Desem karaca Ahmet tanıt bana kendini Nasıl tarif edersin bana inilti vadisini Zengin elveda demiş sarayına köşküne obasına Gelmiş sana sığınmış bir kefen parasına Ya bir çınar gölgesi yâda bir sevi söğüt Sana misafir derler ilmiyle gelen yiğit Akşam anne babaya açıldın bostan oldun Sabah bacı kardeşe acıklı destan oldun Mazluma cennet bu ye kükreyen zalime yaban Hu çeken dervişe köşk tepinen sarhoşa dam Gelene kapım açık buyur da gel demişsin Yüz binler kucağında rabbine yönelmişsin Ne üzül ne telaş et korkma karaca Ahmet Çürütüp toprak yapıp gül bitirende hikmet Şurada görkemli mezar ölçer mi sevabını Şu selvinin gölgesi gizler mi ayıbını Ebedi varlığıyla herkes kendine doktor Bu tümsekler bahane bedelsiz yatan yoktur Ölümle gelmiş herkes inkâr etmemiş kimse Hepsi ayrı hikâye yürek burkan hadise Bir köşen şehitlerin bir köşen gazilerin Göğsünde divan kurmuş kalem tutan erlerin Bir yanında âşıklar vuslata ermek ister Bir yanın uyurgezer kendisinden bihaber Yoksulun derdi bitmiş ağanın mal telaşı Zenginin dört taşı var fakirin iki taşı Kıyamet günü yakın sabret karaca Ahmet Canlar dirilip kalkar gider kalırsın sağ selamet Çökmüş ürküten sessizliğin şu ölüm tarlasından Dolu gelen tabutlar boş çıkar avlusundan Uyuyan orduların İstanbul’u gözlüyor Yiğit ruhlar bu şehrin ufkunda geziniyor Kaptansız gemi dünya yükünü insan çeker Yeryüzüne ağ atmış toplar ikişer üçer Bazen bir kurban düşer bazen körpe can düşer Bazen pir getirirler bazen bir civan düşer Tarihin sayfa sayfa ufkun hatıran dolu Ta o günden bu güne saklarsın İstanbul’u Sanadır Fatihalar Yasinler unutulmaz Üsküdar sokakları senden önce uyumaz İsmini veren zatın mekânı cennet olsun Rahmet yağsın üstüne mezarı nurla dolsun Bir Fatiha gönderdim kabul et ahvaline Belki iki metre yer saklarsın muhittin e Bir abide bu şehir baştanbaşa asalet Ezanlar okunuyor uyan karaca Ahmet Sen İstanbul’a emanet İstanbul Allah’a emanet Şiirin sahibi şair muhittin lacin |
Bir abide bu şehir baştanbaşa asalet
Ezanlar okunuyor uyan karaca Ahmet
Sen İstanbul’a emanet İstanbul Allah’a emanet
GÖNÜL DOSTU İNSAN MERHABALAR ;
HARİKA DİZELERDİ..GÜZEL VEDE ANLAM YÜKLÜ BİR DUYGU PAYLAŞIMIYDI ....
YÜREĞİNİZ VEDE KALEMİNİZ DERT GÖRMESİN..YÜREKTEN KUTLARIM ..EMEĞİNİZE SAĞLIK .
SELAM VE SAYGIMLA