YALNIZLAR KAHVESİ
Gözlerim ufuklarda üzgün bakar nemlidir.
Anılar süzgecinden geçen çayım demlidir. Sözler dizili kalmış kilitlenmiş gemlidir. Sonbahar vurgununda estirir durur yeller. Vedaların ardından üşüyor bomboş eller. Mazi küskün suret sır özlenir güzel anın. Postacı kapım çalsa titretir gönül hanım. Nabzımın ritmi tekler pıt pıt atar sol yanım. Gözpınarlarım taşar yanaktan akar seller. Bülbül hatır sormazsa dalında kurur güller. Ateşin közü sönmez kordur yanar derinde. Çekip gitmez bir yere yuvalanır serinde. Sıçratır uykulardan gecenin bir yerinde. Pencereler kapanır gizemi sarar tüller. Sevdamın alevinde savrulur uçar küller. Hayal kırıklıkları hançer olur saplanır. Kırık dökük bir yaşam bavullarda toplanır. Duygular gam fışkırır vuslat zor hesaplanır. Fincanın telvesinde bakılır durur fallar. Ne mektup var ne haber uzar kısalmaz yollar. Hüzün bulamacıyla kucaklar harman eder. Acıyı göğüsleyip sarsam da bitmez keder. Ruhsal perişanlıkta bir ömür olur heder. Dağılır şakağıma siyahtan firar kıllar. Yalnızlar kahvesinde bekletir yorar yıllar. |