" Biraz mutluluk borcum kalmıştı sana "Ve bir şair gelir, Bakışlarında biriken hasreti silkeleyerek Ben hüzünlere ayaküstü uğramıştım Antik bir kentin dudağına bıraktığım Kırmızı şiirler gibi gülümse Bu sabah gözlerimin içinden Beyaz kanatlı güvercinler geçiyor Bütün pencerelerini açtım yüreğimin Aşkın bize uymayan şablonu yoktu oysa ki Gri bulutlardan yola çıkmış, Ayyaş yağmurlar gibi öpüş gökkuşağının her rengiyle Sabırla ıslanmayı bekleyen saçlarıma sokul asya Bizi kavgalı bilen en son yarasa sürüsüydü Galiz küfürler ettiğim Öfkemin şehvetli tarafından utanırken Pembeleşen yanağın için affet Bahar geldi, Ve koynuna sokularak fısıldadım, Bildiğim bütün duaları Her amin hatrına sıvazla günahlarımı Kokuna ramak kalmışken, Düşersem tut beni Kundaklı sevdaların sıcaklığında uyut beni Basireti bağlanmış, Donuk suratlı kaç yıldıza dokundun sen asyam ? Kısılmış gözlerimi kamaştıran masalsı ay ışığında, Ateş karıştırırken düşersin aklıma Bir tabakalık tütün kokusu kahve çiçeklerinde Aşk müeccel hale gelir Ardından bir şair gelir, Bakışlarında biriken hasreti silkeleyerek Hiç unutmadım, Biraz mutluluk borcum kalmıştı sana uytun .......... |