Artık İki; Bir'di, Bizdi..
oturmuş ayın sivrisine
dil çıkarıyor ilham gece.. hiçbir şey “geçmeyecek” bundan böyle diyor boşluk, geçmeyecek bir ağzın kokusu cam gövdeli bu karın ağrısı az ötede yıldızlar onlar, yani göğün deniz fenerleri sönüyor kime kayacağını şaşırıyor acılar cinnet mi cinayet mi süs’lemeyerek kelimeleri anlatacağım size bir hikayeyi üç kez düştüğüydü bir elmanın kuzeye kuzeye o kristal bahçeye yani üç kez yitirdiğiydi bir ağacın en tatlı meyvesini değil bir atın terkisi terkiydi bir kadının bin gerçeği oysa ne güzel bir kızdı özlem yanıbaşımda sabrın buram koynunda bir bebek yoğurmak gibi aşktan ve sancıdan sanmasaydı yani acıyı sol yanında budak salmış yar ağacı ahh karnı tekmeleyen siyah mı beyaz mı yoksa onlar mı etmeseydi yani bu kadar acele bir gökkuşağı düşecekti belki rahmine suni sancı ıkınıyor kadın aşk aşk diye ve bir cenin erkenden küsüyor dölüne oysa ne güzel bir adamdı beklemek dinlemek ve ondan acıyı öğrenmek ve sevmek büyütmek henüz doğmamışı bile kadın, bilmedi kıymetini tüketti hem zaten nereye kadar titreyebilirdi bir anneyse eğer aşkın takma elleri jir |