Son Nefes
Bir öksürük daha eskidi ciğerlerim
esmer ağlayışların ıslaklığına sığınıyorum bir işaret gelecekti ’onu unut’ diye ve "avuntular bazen avuçlarına umut bırakır" hastalığımın en şiddetli dönemindeyim beklemek bu kadar hain değildi cennet sahibini arıyor, cehennem düşlerimde önce beni soracaktı ölüm pençeleniyor yüreğimde bir tabut elbiseyle karşılayacağım seni son kaç nefes kaldı veda etmeme bilmiyorum azrail okşarken ruhumu, henüz gözlerim kapanmadı dermanı olmaz ayrılık şiirlerinin dudaklarına değişim şimdi ölümcül bir iksir o artık zamanı ve korkularını düşünmüyordu sadece yalnızlık onu eritiyordu fakat neydi bu sessizlik neydi bu eski sahnelere döndüren bizi hücrelerime göz koyan yokluğunda, üşüyorum somurtuyorum sahte insanların yüzlerine güldüğümü gören azdır şimdi gözlerimi boyasam bile maviye saçlarım güneş sarısı bile olsa ben yorgun bir ruhun amelinde niyeti bozuk bir düşüm… hadi affet beni anne bir akşam vakti; ölümü fısıldadım ben sokaklarına yağmurlarda gözyaşlarımı kaybettim. söyleyin kaçıncı satır da kaparım gözlerimi hangi dize şahitlik edecek müebbet olan ağlayışlarımın intiharına ne zaman feryat edecek olsa yarım kalmış ezgiler susturur koynumda beslediğim anılarım kanımın çekilmesine şahitlik ediyor zaman iyi ticaret yaptık ! uykumun soluksuz aralarında bir nefes daha kaybederken sana olan uzaklığım dualara saklanıyordu zira, anlamıyorum duayı da sensiz mahşer, ayrılığın ehli gibi… şimdi feryatlarla yanacak yürekler fark edilirse ruhsuz bedenim susacak bu kez arkamdan pencerelerini kapatan ıssız şehirler ramak kaldı son nefese kan kokuyor bedenim beynimin hücrelerinde bir anne şefkatinin izi okşuyor başımı hastalığımı ölümle tetikliyorum derken az önce haber geldi ’onu unut’ diye kesildi nefesim yutkunamadım mıh gibi çakıldı gözlerin gözlerime kapatamadım ansızın bir karanlığa uyanacaksın dediler haykırışımın daha ilk hecesinde son nefes de tükendi dilimden düştü bir şahadet saçlarımı taradım acılarla yokluğumda ağlama şimdi ruhum yanındayken öksüzlüğünü hisseder bir çiçek koy mezarıma toprak avuçla üzerimden senn… bir aşkı lâl ettin sus çığlıklarına gömdün nefesimi ayrılığın hınzır uğultusu bir ölüm sessizliğiydi ve kapanıyor göz kapaklarım gece yine geniş s’onsuzlaşıyor gülüşlerim hadi bir dua oku anne ben giderken bulutların beyaz kehanetine Allah kavuştursun de! *** |
tebrıkler gökce