Sana dair pişmanlıklarımı at/tut
Yalvarıyorum yorma beni
Sensizlik zaten demir atmıştır tenime
Kanıyor yüreğim
Ağlıyorum istemesem de
Gözyaşından bıkmışken gözlerim
Ağlatma beni


Hiç vuslatımız olmayacak mı
Kederle mi bitecek bütün bekleyişler
Adını anmak bile her gece
Aleve veriyor şiirlerimi
Bildiğin gibi değil
Gitme!


Korkularımı al kurtar benden
Yalnız bir siluetim, kurtar beni
Bilirim ki sen zalim olamazsın
İçimde sayıklarken adını
Kurur ağzım
Nefesime yetişir mi varlığın
Eksik etme
Göster yüreğinin yüceliğini
Sen de sevdin benim gibi
Gel artık, seviyorum işte
Sevdim de


Sevdamın adamı dön/gel
Kal yüreğimin köşelerinde
Göz göre göre gitme eserinden
Yıkılır kaybederim seni
Bil ki yürek kanıyor sensizsem
Gurunu çiğne ayakların altında
Ne olur gel de
Bekletme


Sol yanımda acılarla yaşıyorum
Yokluğunun kulağına ezanı okuduğumdan beri
Vuruyor beş vakitte adın anlımı
Ölmedik bak, sala sesi yok
Tabutumuzu hazırlamadan gel
İkimize de kefen giydirilmeden
Ayrı gecelerde, ayrı topraklara gömülmeden
Göçme sevdanın diyarından
Hissettir sinemdeki varlığını
Yanımda kal…


Sen gelmezsen içime yağmıştır hüzün tortuları
Gel ey ruhumu dağlayan adam
Gel en çok acıttığın yerden
Son bir kez daha
Sonsuzluğa gel…




Unutmayın;

Eğer duyarsanız şiirlerimde vuslatı. Kavuşmuşluğumdan değil özlemin yokluğu. Anlayın ki o vuslat, kıyamet vuslatıdır. O vuslat kıyamet alametidir. Yoksa ne hikmet kavuşalım. Ayrılığın bin bir türlü hallerinden kurtulalım. Bilin ki kıyametin en büyük alametidir şiirlerimdeki vuslatım. Bizim adımızı bu dünyaya gelirken sırt sırta yazmışlar. Hiç göremeyiz birbirimizi… Sineden sevip öyle ölecekmişiz.



Saklı Düşler

13 Ağustos 2012 / 14:33