Nakış
Zarafetin tabiri çayda somutlaşan hâl.
İnce belli periler bu hâlin iz düşümü. Her biri ışıl ışıl elif misali nihal. Çaydanlığın mı yoksa semaverin düşü mü? Dudağa değen katre iz taşır karanfilden. Berrak hikâyelerin cümlesi sudan duru. Demliğin has nağmesi acaba hangi dilden. Rengi ahengi ile porselenin gururu. Billurlaşır hayaller çay tütsülü anlarda. Kelimeler süzülür dizelerin özüne. Efsaneler dillenir buğulu zamanlarda. Cerenler kulak verir semaverin sözüne. İpeğe sarar anı çayın üstünde buğu, Buruk tadın hazzını onun meftunu duyar. Albeni masalları anlatırken bir kuğu, Sözün değeri artar olur yirmi dört ayar. İncelik sükunetle el ele yola çıkar. Nazı işler sulara gümüş renkli mevsimler. Ağır başlıdır her dem çay ışığındaki kar. Damla damla dökülür suyun koynundan imler… Yalnızlığın ilacı dudağa odur merhem. Ateşin nefesini çevirir billur ana. Nazın usaresinden her yaraya olur em. Adı hazal yazılır gümüş harfle zamana. Ankara,21.03.2013 İ.K |
Başka dem olmasa gerek...
yine güzeldi... Tebrik ederim...