YİRNAO STO ÇENGEKEÖY PERİMENEME İSTANBUL PERİMENEME ...1902_1988..
Son kararımla ülkemi şehrimi yarıca terkedecek
sen bari elini ver de ızdırabım yarılansın ey destanları anlatan aşkları yazdıran efsane şehir dedim, bir dolu eşyam vede hatıralar yüklü eşyalarımı taşıdım...yaşanmışlıklar kamyon yüküydü beynimde hep beraber geldiğimiz yere gülümsüyorduk.. yaşam emrini kendi kendine bir komutla vermişti sanki,kararımı uyguladım arkamda bırakacağım kimsede kalmamıştı...yapayalnızdım artık.. birkaç akraba dışında,arkadaşlarım buradaydı benim,beraber göğüs gerdik onlarla, bizi şaşırtıyorsun demişlerdi hepsi boğulmuşlardı adeta gözyaşlarına. Acaba beni görürlerse ne derlerdi sevinecek belki de çok şaşıracaklar dı.. YİRNAO STO ÇENGEKEÖY PERİMENEME İSTANBUL PERİMENEME ..... DÖNÜYORUM ÇENGELKÖY’E BEKLE İSTANBUL’UM BEKLE.... Bu doğduğum şehir olmasın artık zulum yeter bana, Olmadı işte alışamadım bir türlü yoksul, yokluğuna, Anılarım gölge peşimde,kaçtım zannettim oysa, Dönüyorum işte Çengelköy’e...Bekle İstanbul’um ,bekle..... Sabahın ilk saatleri serin, esiyor,üşüyormuyum? Bilemiyorum,ateş varken, içimde hissetmiyorum, İçimde bir sevinç ,bir ümit ,sormayın bilemiyorum, Dönüyorum işte,Çengelköy’e Bekle İstanbul’um bekle.... Beynimde örümcek ağları ,hayalleri sımsıkı bağlar, Ağlarına yapışır ,en güzel anılarımızı zamk gibi tutar, Bir yandan bir eşyalarımı toplar çağırdığım adamlar, Dönüyorum işte Çengelköy’e,Bekle İstanbul’um bekle... Orada bir arkadaşım vardı ya hani adı esmer Eleni, O çağırdı ,takılırdın ya;re,leri yuttun mu kız diye?, hani, O,na sormuşsun beni ,gezmişsin evimi,ot bürümüş bahçesini, Dönüyorum işte Çengelköy’e,Bekle İstanbul’um bekle.. ELEFTERİA günlüğü ADIM ELEFTHERİA BENİM OYSA ÖZGÜRLÜK YAZAR MOTTOSUNDA........ |
ÇENGELDEN SİRKECİYE!!!
Sultan Murat’tan aşağıya
Patika izlerden
Sabah saat beşte
Düşerdik yollara,
Ayaklarımızda çizme
Vardığımızda Çengel’e
Koyardık çizmeleri torbalara
Bırakırdık tanıdık bir bakkala
Ayakkabıları giyer
Koşardık iskeleye...
Gemi yanaşırdı altı onbeşte
Biz hemen çıkardık güverteye
Nuriye Hanım teyze
Hemen sevinirdi bizi görünce,
Börekler pastalar yapardı evinde
Güle söyleye götürürdük birlikte
Martılar uyuya kalırdı gecede
Biz boğazı geçiyorduk gemide,
Ortaköy’de yeniler eklenirdi içimize
Dalgalar sert olsa da
Güneş vururdu yüzümüze,
Boğazın sabah sakinliğinde
Yıllarca gidip geldik Sirkeci’ye,
O yıllarda İstanbul umuttu bizlere!
Tüm şarkılar o günlerde
Döküldü dizelere...
Biz çizmeler giyerdik,
İstanbul’un tepelerinde
Ama çok saygılıydık
Nuri Bey amca ve
Nuriye Hanım teyzelere,
Herşey uçtu bir anda
Geldik ikibin dörtlere
O kültürden bu güne,
Gelenler işte orta yerde!...
Yıl:09.01.2004
Saat:10.35-10.50
Yer:Kadıköy/İst.
EROL KEKEÇ