" beni, ben öldürdüm "Tam da seni sevdiğimi anladığım gün öldüm, İstirahat ettirip hüzünleri Vurulunca düşen siyah kanatlı kuşları vardı bu kentin Ve asya kokuşlu kızların, Çeyiz yaptığı acıları Sıkılmış dualarla öptüğümde toprağı Göz yaşlarım daha sütten kesilmemişti Kasımdı ; Oysa kasıma rağmen Kundaklanmamış bir öfkeyle bakıyordum her gelip geçen eylüle Pazarlıksız kavgaların orta yerine bırakılmış çocuktum ben Kurşun sesleriyle ninnilenen Omzuma yüklediğin bu koca dünya yordu beni Çalıntı düşlere uzaktan bakan gözlerim var artık Hayaller ahir zamanda hür doğmuyor Ve mütemadiyen dokunuyor kanıma, Bin bir türlü sancıların düşüğü, vefasızlık Sakıncalı adımların çelişkisinde yürünmüyor Hiç anlamıyorsun Oysa ben, Darmadağın edilmiş savaşçıların en ön safında vurulmuştum Yaralarımı göz yaşlarımla sararken Alnımızda bir sevda selamı bile olmadı İhaneti sırtında hisseden zaten ölmezmiş Vurulunca düşen siyah kanatlı kuşları vardı bu kentin Çıplak ayakları ile güneşe dokunan çocukları Ve asya kokuşlu kızların, Gamzeli bakışlarında ıslanan yağmurları vardı İşte bugün falakaya yatırdım sana olan bütün duygularımı Turnaların sorgulayan gözlerle bana bakmasına dayanamıyorum Bir ağıt makamında uçuşurken şehrine Ağlamıyorum işte, Ağlayamıyorum, şiirlerimi göz yaşlarıma sürerek Aşktan, malülen emekli olmuş bir şairim ben Sevdanın yakasına yapışmış bencil ayrılıklar gülümsüyor Marifeti kendinden menkul ihanetlere Üzgünüm, Sana seni sevdiğimi söylediğim için Penceremin önünden geçtiğin zaman Kızma lütfen, Bırakamazdım sana Beni, ben öldürdüm --- aras ----- |