TUTSAK
Gözlerinin tutsağıyım ben
Esiriyim kalbinin efsanesinin Dört odacıklı hapishanesinin Baş mahkumuyum ebediyen Görüş günlerini bekliyorum daima Gardiyanın yollarını gözlüyorum ranzalarda Her demir kapı aralandığında Anlıyorum ki boşuna Her defasında açılıyor kapı Ama sadece gönderiyor mahkumlar kanı Gelen yok, giden yok.. En azından kan gidiyor diyorum gönül razı Yıllar yemişim senin aşkından Af çıkar mı bu yıkılıştan Ama aklıma geliyor ardından Ben bu dört odacıklı hapishanenin Baş mahkumuyum ebediyen Ölür kalırsam bu kan kokan odacıklar da eğer Belki bu hapishanenin müdürü o zaman beni sever Ölüm her şeyi yener Fakat mahkumlar isyan eder Eğer isyan ederlerse Kan gitmesine yardım etmezlerse Senin ölümüne olurlarsa neden Affetmem onları bu kadar severken Çünkü ben... Bu dört odacıklı hapishanenin Baş mahkumuyum ebediyen Anladım ki benim buradan çıkmam imkansız Bütün organların çok sabırsız Damarların inançsız Gideceğim günü bekliyorlar amansız Ama ben burada vereceğim son nefesimi Yerine getireceğim görevlerimi Yaşayacağım son zerreni dahi Yaşatacağım.. Çünkü ben... Bu dört odacıklı hapishanenin Baş mahkumuyum ebediyen |
anlam ve derinliği sonsuz
düşündüren ve büyüten mısralar.
okudukça kendini açan ve güzelleşen bir şiir.
çok şey demeye gerek yok.
herşeyi söyleyen bir şiir.
tebrikler..