BİLİYORUM...birgün yol çizgilerine yenilince yazgım, seni hayat kadar özleyeceğim. dut pekmezi ve kızarmış ekmekli sabahları, çocukluktan alınmış ödünç gülüşlerini, canıma can katan sarılışlarını arayacağım ama olmayacaksın... izleğime kopyaladığım anılara koşacağım aynı filmi bıkmadan her gece izler gibi sana benzeteceğim bazı kadınları, ama hiçbiri sen olmayacaksın.... en yanlış doğrumdun,hayat veren yasağımdın! yazgımın hüzünlü sayfalarında büyüttüm seni, içime yaptığım yolculuktun, adressiz kentlerde, sensizlik bir mavzer gibi saplanacak canevime, yaram kanayacak, öleceğim çok uzaklarda, sen olmayacaksın.... geceleri yarım kalan muma anlat beni, gündüzleri Bodrum mavisine çiz gözlerimi, Lale devri çocuklarını dinlerken beni anımsa, talihimin gelmişine, geçmişine söveceğim, ipini çekeceğim gözyaşlarımın, sen olmayacaksın... solcu değilim ama sol yanım senin, kaysı kokulu kentin canlarını seninle sevdim, Karslı acılarını, Yozgatlı çilelerini bölüştük, Bodrum’a yaz gelecek yine, petrolkent cehennemi iki kere tutuklarken beni, sen olmayacaksın... ne olurdu sonsuzluğa yürüseydik özgürce, iş dönüşü ben balık, sen de ekmek alsaydın, yine sigara için azarlasaydın beni, ve hep kadınım olsaydın mahşer ötesi... ... 6 Nisan 2010 Bodrum |