SADECE TOPUK SESLERİM ..2.bölüm
KIRMIZI TOPUKLULARIM
Bembeyaz teni yumuşacık pespembe ayakları annesinin elinde sevgiyle okşanırken Atina da bir kız çocuğu dünyaya ilk gülücüklerini sunar..adı Elefheria olsun der annesi.. Atina nın ileri gelenlerinden saygın, ayak seslerinden dahi anlaşılan bir adam kültürlü milliyetçi dikta bir ruhu toparlamış bedeninde devasa toprakarı bir dolu işyerleri ,korkutuyordu bastığı yerleri.. Tek kızdı Eftelya elbebek gülbebek hizmetçileri şımarması gerek aslında ,ilginç o hep hüzünlü bakar başka bir dünyaya salar dı,bakışlarında kendini..güzelliği mi dillere destan muhteşem kültürlü nazik kırılgan bir kız.. İş gezileri ,alışverişler derken o güzel şehir İstanbul uğrak yerleridir,ve bir türk subayı ile gemide göz göze gelir,bakışlarını ayıramaz...annesi anlar, ve yelpazesini hafifçe vurur ayacıklarına, kendisini topladığında utanmıştır başı öne eğilir... gençlik olmazlar dönem ise karışık ama aşk inadına inatçı bayrağını sallayacak hep önde olmak isteyecektir... CADDELERDE DUYDUĞUM TEK SES Sisli puslu,İstanbul’un Beyoğlu caddesindeyim, Mağaza ışıkları yanıp söner sanki,ayni umutlarım, Bir hız ki adımlarımda gölgen leyim sanki adım adım, Caddede duyduğum sesse şu kırmızı topuk lularım...... Aklım ımı yitiriyorum ne?yürürken niye ki bu hızım? Beynimdeki düşünceler bana yetişmesin diyemi koşarım? Bir dolu sene haber beklemiş boşuna galiba umutlarım, Caddede duyduğum sesse şu kırmızı topuk lularım..... Bazen aşka dikenli tel ören babama şu isyan selim, Annenin kalbindeki kin niye idi?sevilmedi hiç milletim? Biliyor musun aşkım?senden oysa hep haber bekledim, Caddede duyduğum sesse şu kırmızı topuklularım... En çok istediğim o küçük yüzlü şu kadını hatırlaman, Birikiyor mektuplarım okunur mu birileri tarafından? Şu ömrüm sana, anlaşılır ,mürekkebi dağılmış kağıtlardan, Caddede duyduğum sesse sadece şu kırmızı topuk lularım.. |