bir zamanın kaotik halleri
şimdi saat sekiz
yerden göğe kadar sonsuz her şey. bol ışıklı mağaralarına çekilen insan buğusuna metruk kalpler çizilen cam. hüznüme sımsıkı sarılıp kafiyelenen hazan sismik bir barikattan koşarken kırlara , bir adam. müstakil ölümler arasın içimde yanan kızıl goncaya benzemese de , ucuz şarabı bari andırsın hatta bir ağlayışta aksın boşluğa beynimdeki cüzzam akşamdan kalma hikayeme dikeceğiniz çiçekler yan dursun. şimdi saat-sizim gittiğin gecenin karanlığında kaybettim zamanı. dışarıda ne kar , ne toprak kokusu ne de bol yıldız içimi döksem bir tepeden , tüm tebessümler balçığa saplanır gözlerine baksam bir an , tüm redifleri intihar eder şiirlerin insan içine çıksam bir ara , imtihana girer tüm vicdanlar şimdi saatim var hiç olmadığı kadar sert olsun mezarımın toprağı dayanamayıp sarılmak isteyebilir sarhoş bir aşık yaşaran gözleri , kamaştırmaya yettiği an kalbini. acıyıp bir kadeh tutuşturmaya çalışabilir elime. ben içmeyi , kusmaya başlayınca bıraktım. ve şimdi saatim var zaman kadar yalnızım. bir kentte , bir adam. |
sağlıcakla kal özkan