Küskün
Ne çok ayrıyız sevdiklerimizden
Ne çok acılar çekiyoruz, gündüz ortası vakitlerde . Oysa gece düşmeliydi aklımıza , sevdik dediklerimiz En çok gece kanamalıydı, kanmalydı sevda yalanlarımıza. Kalan biz isek, gidenler kim? Sevilmediysek, sevenler kim? Savaş ise aşkın diğer adı, barışın başını mı vurmalı İllaki ölmeli, öldürmeli miyiz, kan mı gövdeyi götürmeli Yok mu ayrılığa mezar kazacak bir baba yiğit! Sevdaya gelinlik yerine, kefen mi giydirmeli. Ben bu şavaşı başlamadan bitirdim Hükmen yenikti duygularım. Ellerimle teslim ettiğim kalbimin anahtarını Kullanmadan atacağını düşünemedim. Asıl savaş bundan sonra başladı. İlk mağlubıyetim gözlerindi Sonra sayısız ayrılığa imza attı ellerimiz Ve uzlaşamadı hayallerimiz, anltlaşamadık. Sen zafer kazanmış bir komutan Ben ise sevda maduru bir gaziydim. Çığlık çığlığaydı, sazımın gönül telleri..duymadın ki sevgili Tüm şarkılarım yalnızca sanaydı .../Eğdim başımı, büktüm dudağımı, dokunma n’olur..yoksa ağlarım. Bir çocuk saflığında mahsun duygularım.. anneme olan hasretim gibi özlem duyuyorum, sıcak ve samimi sözlerine/... Şefkat elini üzerimizden çekme yar! Merhametsiz aşklara teslim etme kaderimizi O ufacık umutlarla büyüyen..sonra da yıkılan Kocaman hayallerimizin altında kalmış, ezilmiştir yüreğimiz Bu yüzden ezgin derler bize.. Biz toprağın doğurduğu çocuklarız Hayatın memesinden emmişiz sütümüzü. Tırnaklarımız hala kirlidir, tırmalamaktan küskünlüğümüzü Dilruba Emine Genç 10 Mart 2013 Pazar /00:10 |