saklı illet..
anlaşılan bir fahişe çantasıyım
kesik kesik öksürüyor içimdeki yırtıklarım çengelini; kendi dilinde paslanmış ve kendi dilinde pasını yalayan bir çocuk gözünde unutmuş bir soru işaretiydim ölü çocuk gözleri biriktiren kocaman bir ünlem oldum epey andır noktalarımız her yitikle hala ortak /çünkü: ne zaman kimin ağzından sana dair bir sözcük çıksa cam kırığı yapıp gözlerime basıyorum.. hala ve hep/ yakılan tüm gemileri usanmadan heybemden düşmüş zannediyorum heybem yamalı ve ben yamalı bir mintanım; kabugu bir yaraya baglanamayan her ruha ruhum sigara yanıgı bir dilde kabzedilir diyorsam bilki yalandır usanmadan bir gemi daha demirliyorum yıgınlarıma ki kesik kesik öksüren saklayamaz iltetini değil mi |