hüzün çiçekleriSeninle başladı her şey aslında Göğüs uçlarındaki siyah noktayla Sonra büyüdükçe büyüdü Ve tüm vücuduna bulaştı En sonunda da kalbine… Ayaklarından ellerine kadar Kapkaraydı vücudun, Ve senin için sadece üzgünüm… Kirpiklerin karaydı, Ve gözyaşların düştüğü toprağı kuruttu Öyle karamıştı ki… Gözbebeklerin nefreti büyütmüştü, Ayaklarından ellerine kadar Kapkaraydı vücudun… Ağladıkça ağladın Gözyaşların deldi toprağı Gökyüzü kapkaraydı hüznünden Ağaçlar yaşlanmıştı ağlamaktan Bulutlar kapkaraydı, Ve sen hala ağlıyordun… Düştü gözyaşlarından biri Ve toprak o kadar merhametliydi ki Bağışladı seni; Ve bir fidan yeşerdi yeryüzünde Açar açmaz karardı dalları Yaprakları ve çiçekleri Senin kadardı masumluğu Büyüdükçe büyüdü Ve sonunda oldu ağaç Köklerinden yapraklarına Kapkaraydı gövdesi… Sen ağlıyordun, Ve çoğalıyordu hüzün çiçekleri Yine…bir daha,bir daha Bir orman bitti yeryüzünde Baştan sona kapkara… Mutsuzluk ormanıydı bu Seni gördüm ne de yalnızdın Ayaklarından ellerine kadar Kapkaraydı vücudun… Ellerimi uzatmak isteyince aldın beni de Ne kadar da zalimsin, Ve ben ayaklarımdan ellerime Vücudum kapkara olmuş… Göz bebeklerime kadar Nasılda kararmış tenim Bu ben değilim sanki Sadece bir yer…bir yer, Sol tarafımda on santimlik bir parça Bembeyaz,tertemiz,inci gibi Seni de almak isterdim Ama sen orayı da kirletirsin... Mutsuzluk ormanıydı bu, Ne de yalnızsın değil mi? Sana ellerimi uzatmak isterdim Ama sen; Ayaklarından ellerine kadar Kapkarasın…. Çürümüş ruhun bedenin kömür gibi Ve bu öyle bir orman ki Sonu yok, Olmayacakta?... Meriç Cansel Aklan |
yürekten her dize
morarmış dudak izlerinde kalmış
hazan
kehribar renginde düşlerin
karaya çaldığı andır gözüm
şimdi hangi kalem kırarki beni
asıldığım kirpiklerindeki her damlada
yağmur
yağmur
denizin mavisi,
mahirce.
saygımla