Özümden Fışkırır Enhar
Ey şehr-i sevgili göstermez oldun mâh-i nur bakışlarını
Mühür mü sürdüler sitareleri göğsüne Karanlık vakitlerde okurdum cemalinden evvel aşrı Tarık Çiçekler toplardım karanlığı delen satırlardan Hatırlar mısın hilal kaşlarına dökülürken zülüflerin Fani sözlerle boğuşurdu düşlerim Kıvranıp dururken uykularım Hislerimde buruk bir keder Ve o ne? Yaşlar mı süzülüyor leyli gözlerimden Hayal meyal akıyor dimağımdan sevginin rengi Sonra kara kuyularda bir teleş Züleyhaya düşüyor hâr Nemli odalarda rutubet tutmuş şiirler okunur Ruhuma dem gözlerime dâr çekilir Sende alıp başını gitme ne olur sisli bir gecede Perhiz ettirme bu cana suretini Siretim de buseler tutuşur varsın yansın şuleler Yanmadan Mevla nasıl bulunur Eyvallah! Yıldızları zikir yaptıran dilime güneşe ulaşmak için Hasret ateşini yakan yüreğime Susadım hararetim ne çok oysa ki İstemem bir yudum su Yanmak mış Şunun şurası Cennette içeceksem havz-ı kevseri /Nazarımda cehennem ateşi tutuşur, bir üflesem özümden fışkırır enhar lisanım dedikçe tövbe/ |
okumak haz ve keyifti efendim tebrik ediyor
saygılar sunuyorum..