alabora hislerŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Ne bahçende üzüm gördüm ey asmalı konak,
Ne de çelik halatlar ile semada bir salıncaksın. Hayallerde kalan bir avuntu olabilirsin ancak, Martıların çığlığında hatıralarda yaşayacaksın. Sevemedim seni bir temmuz akşamında, Keçi dağının eteklerinde olmak vardı şimdi. Ah be ah, inan ki canım acımazdı zerre kadar, Keşke bizim sinekler ısırsaydı şu esmer tenimi. 22.07.2009-Ahmet BOZTAŞ
bugünün çarklarından geçerken
yine şekil değiştirdi hatıralara karışan hayaller yarım kaldı pınara yolculuk çamurları kovamadım ufkumun içinden yayla kokusunu özleyince biraz zaten maviye küser gözlerimdeki selim ardı sıra ankastre bir el uzanır karşı yamaçlara yükü ağır dünyanın kulaklarımı çınlatır misket gıcırtısı ne acı ey gönlüm alabora hisler ile sanki denize batmış güneş ve sonra semaya kanatlanmış yakamozlarda giz bağrı parçalanmış bütün kayaları firari şu dağların bir hoşum doğrusu tütmek için kendine mesken arıyor savrulurken sancısı belli dumanların hangi topraklardan armağan o tenler bir renk cümbüşü yalancı bakışlardan süzülen esintiler aslı unutulmuş neylersin günü kurtarmak olmuş mesele nihayet kaşları çatılmış mehtabın zira az değil umutların üstüne katranları serpenler 04.03.2013-Ahmet BOZTAŞ |