Var mısınız Şerefe..?Gülün sustuğu gecede yüreklere su taşıyor sessizlik suda kalabalıklaşıyor iri gagalı yalnızlık. Duman sarmış ölüm konmaz emelleri. Kavuşmaya ramak kala,alır başını gider günün kamburunda yitik düş dokuyan trenler. Başımıza taç yaptık yıldız sandıklarımızı terledi alnımızda koşuşturan yazılar... Damlayarak düştü tortuları her acı gülümseyişimize. Yüreğimin billur yankısı doğuyor duygusal yıkıntılar üzerine düşüyorum hapishane duvarlı şiir akşamına. İz düşüm sivilcelenir sulu sepken düşer karanlığın kuyusuna yapışkan yosunlara karışır cerahatlı sus işaretinde çıt kuşu. Peygamber öğütleri giyiniriz sırtımıza Yıpranmış sözlerin verdiği güvenin adı konur cami avlusuna terkedilmiş günahsız çocuğa... Yirmi dört ayar çalıntı bir şarkı çalar durur ruhlarımızda.. Yıldızları parlatma zamanı şimdi.Az ışık çok karanlık alsak da...Deli gün ışıkları esniyor sabahın ağzında ve ben karşılıyorum delici günü okunmuş suya bakar gibi umutla...Yelesi düşlerde unutulmuş asil bir atın terkisinden çıkarıyorum yahşi bir ölümü, sürükleniyor pelerinim ardım sıra..Uğurluyorum kendimi yaşanmamış yıllara...Şimdi ıslanma vaktini çalma zamanı kırmızı şarabın etiketinden...Ve ayyaş zamanı düzeltmeliyiz ötekileştirmeden...varmısınız şerefe:) Ferda Özsoy Dostlardan inciler ********************************************************************************************************** Ne olursa olsun kadehte iyi birşey olsun, Biz zemzem suyu ile yıkandık milletçe... Gönül istediğini bu dünya da bulsun, Kurumuş ağaçlar çicek açacak bekledikçe... HakanKURTARAN |