ben çocukluğumu temmuz’un başında denize fırlattım
sokaklar akıp gitti gidişinle
nisan gitti mayıs gitti sonra gidişinle yitirdim bütün elimdekileri bir tozlu kapkara kitap kaldı kitabı elime alırsam tozu bulaşacak edebiyatın korkmuyorum dokunuyorum açıyorum kelimeler de gidiyor ben çocukluğumu temmuz’un başında denize fırlattım sarhoştum gidişinle yalnız kaldı bahçede zambak tablodaki çocuk yalnız kaldı yalnız kaldı sol tarafı yatağın ben en son ağladığımda yine biri gidiyordu ama sen ölmedin bu derin sessizlik niye çok mu kötü görünüyorum bu acıyan bakışlar niye ben gözyaşlarımı temmuz’un ortasında kuruttum toydum baktım temmuz hazırlanmış gidiyor vedaların elli çeşidiyle kucakladım onu uğurladım yani sen gittin geriye fransız balkona yaslanmış gidişlere alışmış elinde sigarasıyla bir ben kaldım ben sigaraya temmuz’un sonunda başladım bana benziyordu |